20100109

KURAN DAKİ NAMAZ / KURALLAR

1. La ilahe illallah diyen ilk kişidir İbrahim.
 
2. Beytullah'ı oğluyla (İsmail) işaretleyip, ilk Hacc farizasını yapan İbrahim'dir.
 
3. 30 günlük orucu (ak iplik-karaiplik) KOYAN İbrahim'dir.
 
4. Kazancının 14'de birini beytül mal'a vergi/zekat olarak aktaran ilk kişidir İbrahim babamız. (12, evlatlar ve yakınlar nine, dede, dul kardeşler vb., iki de çekirdek ailenin karı-kocası, toplam 14'tür).
 
Rekat =2, Zekat=12, Aşr=10, Asr=100 gibi
14 (fourteen) ile 40 (forty) karıştırılmıştır.
 
5. Aya-Güneşe-Yıldıza (üç vakit) secde eden ve bunun affı için namazı kıyam ile başlayıp, Rüku (kare dalga) ve secde (elektronun olalık aralığı eğrisi) olarak
 
İslamın 5 şartını koyan kişi İbrahim'dir.
 
Allah 5 sure boyunca sakladığı adını,
Fatiha'nın ELHAMDÜLİLLAHİ bölümünde ALLAH olarak ilk kez evrene verdi.
 
O gün öğrendik ki, Rabb’imiz kendisine EVRİMDE isim olarak Eloh, ilah yerine ALLAH adını vermiş. Allah ve ardından aynı ayette Errahmanirrahim var. Yani ALLAH, RAHMAN ve RAHİM zaten BESMELENİN ta kendisi. Ayrıca Hamid ve Malik ile Rabb adlarını da orada kullanmıştır ilk olarak.
 
Resulullah'ın okuduğu Fatiha, Cinleri şaşkına çevirmiştir. (Daha önce bu konuyu yazmıştım ve Kur'an'ın dikey yazılacağını da sunmuştum) Böyle bir besmeleyi Resulullah da çok sevdi, Fatihayı çok sevdi. (asıl adı Hamdele)
 
Fatiha’sız da namaz kılınır ama İLLA Kİ KUR'ANDAN OKUMAK ZORUNDAYIZ. Yani hiç bir şey bilmeyen Elif-Lam-Mim vb. diyerek bile namaz kılabilir. (Mukattaa harfler birer ayettir)
 
Resulullah'ın bize namaz adına bıraktığı tek doğru sözün "Size şu Kur’an'ı ve özünü veriyorum" demesinden anlıyoruz. Özün Fatiha (Hamdele) olduğu meydana çıkmıştır artık.
 
Haramlar ve helaller, günah-mübah, sevab vb. nin TEK ve biricik kaynağı KUR'AN'dır. (=Allah sözü) Yani Kur'an'dan helal ve haramlar çıkarımsanabilir ve başka bir yol ASLA yoktur. (Allah'a şirk olur)
 
Örneğin ayet şöyle der: "Namazda Kur'an’dan kolayınıza geleni okuyunuz" (kıraat ediniz) Bu ayetten "Kıraat=Namazda okumak FARZ" deriz ve bunun aksini söyleyen din dışı kalır.
 
Ayete yeniden göz atalım: KIRAAT namazın 12 farzından biridir. Bu farzı dosdoğru uygulamayan da din dışına itilir. (namazı iade ile terslenir) Örneğin ayette, "KUR'AN'DAN KIRAAT EDİNİZ" diyor.
 
Kur'an'dan okuyacaksınız. Sübhaneke, Ettehıyyatü vb. okunursa, Kur'an'dan olmadığı için NAMAZINIZ MAUN ile yüzünüze çarpılır. Farz olan namazda Kur'an'dan okumaktır.
 
”Rabbena atina ve rabbenağfirli”yi Kur’an’dan TIPATIP bulmanız gerekir.
 
"Allahümme rabbenağfirli velilalideyye ve lil mü'minine..." diye TASTAMAM bir ayet göstermek gerekir. "Allahümme" yok gördünüz mü? “Rabbenağfirli velivalideyye ve lil mü' minine yevme yukımül hisab”
 
Rabbena Atina'yı o ayet içinden alıp bulunuz. “Rabbena atina fiddünya haseneten ve fil ahıreti haseneten vekına azabennar”. Yok! Yama biçiminde kullanılmakta. “Allahümme” bir yerden, “Rabbenağfirli” bir yerden, Rabbena Atina bir kombinezon oluşturulmuş.
 
Sübhaneke değişik kombinasyonların bir araya ilahi biçiminde toplanması hatta “celle senaüke” bazen kullanılan bir kombinezon.
 
“Ettehıyyatü (Oturduk) lillahi (Allah ile dizdize)”... Bunun yerini gösteriniz...
 
Bu işleri ekstremlerde arayacağımıza Kur’an'dan kolayımıza geleni okuyalım. Diğerlerini de selam verip namazdan çıkınca "Amin" diye dua ederken okuyalım. “Rabbena”ları ve “Sübhaneke”yi... Bunlar namazı bozar, DUA'yı bozmaz elbette.
 
Bakara 201. “Ve minhüm mey yekulü rabbena atine fid dünya hasenetev ve fil ahırati hasenetev ve kına azaben nar”
 
Eğer "Ve minhüm mey yekulü rabbena atine fid dünya hasenetev ve fil ahırati hasenetev ve kına azaben nar" derseniz, yani başına "Ve minhüm mey yekulü" korsanız “Rabbena atina” olacaktır.
 
Ayrıca bir başka önemli nokta da şu: “Rabbena atina” ve “Rabbenağfirli” İKİ ayrı yerde geçen İKİ AYRI pasajdır. Yani birbirinin devamı, yaması değildir. Bunları namaz içinde ardarda okumayınız. Selam verip namazdan çıktıktan sonra okuyunuz.
 
Önemli olan NAMAZI bozmamaktır.
En iyisi kolayımıza gelen bir ayeti okumaktır. Riske etmeden... Diğerleri ise namazın dışında okunabilir, çünkü dua kapsamındadır. Özellikle "Kul (Hüvellahü ehad gibi) başlayanları KOLAYIMIZDAN kabul etmekteyiz. Böylece FARZ'ın dosdoğrusunu ve sakıncalı olanını size iletmek için bu konuyu açmıştım.
 
Sakın ola, "Ettehıyyatü”yü namazda okumayın.
Değil namazın bozulması, Araplar gibi kafirlikte ve münafıklıkta en şiddetli en ileri geçmiş olma ihtimali doğar. Çünkü "Ettehıyyatülillahi>>>Tahiyyat (dizdize oturmak, dizlerin birbirine değmesi) ettim ALLAH ile diye HADİS iftirası atılmış Resulullah'a...
 
Allahümme Salli... den yukarıda ONDAN İLERİDE Allahümme BARİK ALA... İBRAHİM MAKAMI var... Resulullah efendim Allah ile dizdize oturduysa... İbrahim efendim Allah'ın başının üzerinde mi oturuyordu haşa?
 
Sakıncalıdır okumayınız Ettehıyyatü'yü... Onun yerine NE GÜZEL, ALAK okuyun, Kalem okuyun, istediğinizi okuyun. (ben zammı sure olarak kadede Ayetel Kürsi okudum son namazımda... Ondan önce de Ali İmran 56'yı okudum)
 
İbrahim'in BEREKET DUASI (Soyu için barik istemesi) Kur'an'da zaten var. Ama o zaman KUR'AN'DAKİ BİÇİMİYLE okuyalım lütfen... Bir KELİME değişirse o KUR'AN'dan değildir!
 
Örneğin "Ben Allah'ım". Bu ayettir. Ama eksik ayet: "Firavun dedi ki: "Ben Allah'ım!" Siz Firavun ve Kala kelimelerini kaldırırsanız sonunuz ne olur ben bilemem! Yani okuyacaksanız "Ben Allah'ım" diye değil; "Firavun dedi ki, Ben Allah'ım"... "O ne yaman söz söyledi!", böyle okuyun ayeti...
 
İbrahim soyundan ve milletinden olan bizler için “Kema barekte” demiş. Ayetler belli bulup onu okuyun diğerini okumayın. Madem aynı şeyi söylüyor, bari Kur'an'daki Allah kelamından olsun.
 
Semiallahü limen Hamideh ve Rabbena Lekel hamd demeyin.
Bulun tamamını Kur'an'dan ORİJİNAL ayetiyle okuyun, veya okumayın onun yerine "Allahüekber" deyin. Ebu Süfyan, Muaviye ve Yezid üçgeni olan bu 3-Gen(etik) bunları koymuş namaza...
 
Orijinal namazda var mıydı? Yoktu! Neden? Çünkü: Resulullah Allah'ımızın dediğinden (Kur'an'dan okumak) dışına çıkmazdı. Kur'an'dan okumak farzdır ama DİGİTAL OLDUĞUNDAN, Kur'an’daki "Farklı yerlerden montaj edilmiş" bir YENİ ŞEY oluşturmak bir afettir. Adeta Allah'tan daha güzel bir şey yazabileceğinizi ima etmektir.
 
Bir hanif ÇOK DİKKATLİDİR, TİTİZDİR.
Kur'an denen SAĞLAMA, o eylem ya da işlemi onaylamıyorsa, hemen terk ediniz.
 
Yoksa titizlik: Bir eli 7 kere yıkamak daha sevaplıymış, adam, arkasında abdest alacaklar kuyruğunun hakkını çalıyor; hamaratlık, işgüçarlık: Adam tuvalete giriyor isticra ediyor.15 dakika ıkınıp sıkınıyor, "Son damla" diye...
 
Adam yaz sıcağında en az 25 bardak su, bir o kadar çay, meşrubat içiyor, "Başını eline koyacaksın, kıbleye diz çökeceksin, besmele çekip üç yudumda suyu içip, her yudumdan sonra elhamdülillah diyeceksin..."
 
Buyrun size HADİS, sahihtir(!)
Bunlar TİTİZLİK değil!
Bunlar sapıklık!
Hanif'in titizliği başka elbette...
 
Ne biz, Ne Resulullah ne İbrahim babamız (tek dost) ne Cebrail ALLAH ile DİZDİZE-BİZBİZE oturmadılar ve de hiçbir VARLIK DAHA ALLAH'I GÖRMEDİ!
 
Allah'ı görmek sadece İMTİHAN sonrasında ve sadece Sabıkun denen özel bir Naim mekanda mümkündür ki, o da Allah'ın zatı değil Cemali Şerifi (Hoowel-ogram)
 
"Enel hak", "Hakkel Yakinlik”, “Aynel (Göz ile) yakinlik” , “İlmel yakinlik” bunlar hep palavra... Edebali bin Yezid zırvası. Hele cahillerin “İlmel yakinliğine” kargalar güler!
 
Alimler: İmamı gazali başta hepsini sayın... (İmamı Gazali’nin kitabında kendisi için ALİMLER ALİMİ dediğini de unutmayın) Alimler alimi Gazali'den gelin Fethullah'a kadar gidin... Madem alimlerdi, "Cuma günü tatil yapılmayacağı"nı emreden Allah'ın TERSİNE ve muhalifi olarak neden CUMA'yı tatil yaptılar...
 
Daha İLİM gerektirmeyen bir muhkem (tahkim edilmiş, tartışılmaz) bir ayeti ANLAMAYANA ALİM dedik!
 
3 vakitten 5'e çıkarılan namazı savundular. (sırf şiilere Rafizi demek için) 5 vakiti bize kasnaklamak için de 55 vakit diye bir Mi'rac Hadis'i uydurdular -ki 5 taneye razı olalım. Yani eşeğimi çalıyorlar, bize kaybettiriyorlar, sonra bize bulduruyorlar ve biz seviniyoruz. "Oh la la! Bak 55 vakit kılacakmışız az daha, beş ile yırttık!" diye zil takıp oynuyoruz. Hem de sıkılarak, 40 rekat namaz ile zora koşulmuş bir dinin MÜNAFIĞI oluyoruz.
 
Münafıkız çünkü: Namazı zevkle kılar gibi yapıp, aslında ZORLA ve içimizden söylene söylene, yüksünerek ve hamallık yaptığımızı bilerek namaza kalkıyoruz. Hele yanımızda namaz kılan birileri varsa, bilhassa, Allah rızası yerine, onlarla birlik olabilmek için zevkle(!) namaza kalkıyoruz...
 
Oysa Allah ne buyuruyor?
"Gündüz sizi çalışmakla yükümlü kıldık... Allah biliyor ki, günün işlerinden dolayı sizin az vaktiniz vardır... Allah size kolaylığı emrediyor... Allah size Kur'an'dan kolayınıza geleni okumanızı... Günün iki tarafında namaz kılmanızı.... Her biri iki rekat kılmanızı (seferiyken bir rekat)... Allah sizlerin gündüz meşgul olduğunuzu biliyor ve sizin için geceyi ibadet olarak diliyor...”
 
Bu ayetleri cebimize mi koyacağız? Olmayan bir ikindinin dört rekat sünnetini HEM DE ÖNCE (yazık bize) sonra iki fazlasıyla 4 rekat farzını kılacağız!
 
"Namazı DOSDOĞRU KIL"
Dosdoğru kılınan namaz ile ISLAH EDER BİZLERİ ALLAH!
 
Hanifcandaşlar dikkat! Çok Dikkat! Bir daha dikkat! Yetmez bir daha Dikkat! Allah rızası için DİKKAT! Çok dikkat ediniz! Dikkat ediniz! Dikkafalılık etmeyelim lütfen...
 
Atalarım gibi 20 rekatlık teravihde, 12 rekatlık yatsıda, Huşu mu kalır insanda, Vecd mi kalır insanda! Angaryanın adını huşu koymuşuz sevgideğerler. Bıraksınlar İSTEDİĞİMİZ KADAR namaz kılalım. Beni niçin şu kadar rekat diye sınırlıyorlar?
 

Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment