20100109

CENNET&CEHENNEM / ÜÇ SINIF

Vakıa suresine bakarsan, 7. ayet bizim ÜÇ sınıf halinde toplaşacağımızı bildirir.

Oysa sana Hadisler hep "Cennetlikler ve Cehennemlikler" diye iki sınıf üzerinden yutturulmuştu.
Biraz daha Vakıa'yı deşersek, üç sınıfın "Cehennemlikleri" olan en altındakiler, bu surenin 41 ila 50.ayetleri arasında anlatılır. Senin kastettiğin Cennetlikler ise 27.ayet ile 40.dahil ayetlerde anlatılır. Resulullah'ın özel Cenneti olan Makamı Mahmud da bu bölümdedir. Hz.İsa'nın ve Hz.Musa'nın makamları da buradadır.

Şimdi sıkı dur:

Bunun üstünde, Allah'a teğet/değen en üstteki üçüncü sınıf ise bu ikinci sınıfın tavanındadır. Bu sınıf 10.ayetten başlar ve 26. ayet(dahil) biter. Bütün bunları Vakıa suresinden baştan itibaren bir sırayla oku, sonra sana verdiğim sırayla bir daha oku.

Göreceksin ki NAİM mekanındaki mukarrebun-sabıkun denen mekan Hz.İbrahim, Hz. İdris, Hz. Hızır ve bunlara tabi olan Ali İmran 104 ile 114 ayetlerinde tanımlananlar için ÖZEL olarak kurulmuştur. Bir aşağısı her çağın müslümanları içindir ve bunun bir üstü olan yer ise HANİF'lerindir. "Allah İbrahim'i dost edinmiştir" ayeti uyarınca o yoldan gidenlerin de Allah'a yakınlaşacağı bildirilmiştir.

"Ey iman edenler BİR DAHA İMAN EDİNİZ. (Ey müslümanlar bunu da aşıp HANİF olunuz) *

"Yüzünüzü Hak din, Allah'ın indindeki en güzel ve en gerçek din olan Hanifliğe çeviriniz ki, Allah sizden razı olsun, SİZ DE ALLAH'TAN RAZI OLUN!"

(Müslümandan Allah razı olur ama, Hanif Müslümandan Allah'ımız razı olduktan başka, KULUNUN DA KENDİSİNDEN RAZI OLMASINI İSTER)

*Vakıa suresi7. ayet "Sizler üç sınıf olacaksınız." buyurmaktadır.

Sol=En alt= Cehennemlikler(9),
Sağ=Orta=Cennetlikler (8)
ve bunun üzerinde Sabıkun=En üsttekiler,

Mukarrebun=Allah komşusu,
Kerrubi ya da Naim=Cennet üstü Cennet diye tanımlanırlar.

(Vakıa 10-11-12 ve ayrıca Rahman Suresi 16,18,23,28, 30, 32, 34, 36, 38, 40, 42, 45, 46,47, 51, 53, 55, 59, 61, 62, 63, 64, 65, 67, 69, 71, 73,75, 77,78. ayetlere bir bakınız, Naim Cennet=Yalanlanmaması gereken ve çift çift verilen Cennet size kaç kez sorulmuş ve yalanlamamanız istenmiştir. )

Peki "Rabbinizin hangi nimetini şimdi inkar edersiniz" diye defalarca sormasının niçini nedir?

Yanıtı gayet açık:

1200 küsur yıldır ne kadar mezhep imamı, evliya(!) imamı Gazali, Rabbanimiz vb. varsa bizi hep "Bir Cennet, Bir cehennem vardır, bir de günah ve sevabı denk olanlar için ara bölme ARASAT vardır diye üç sınıf yapmışlar ve bizi uyutmuşlar.

Oradaki sınıf ezvacen'dir. Bunun anlamı (Zevc-zevce gibi çifter) demektir. Zaten Vakıa 10.ayetteki Sabıkunüs Sabıkun da bir çifttir.

Bunun ardından gelen Mukarrebun=Kerrubi=Çiftin çiftidir, Bunun gibi Vakıa 46. ayetteki "İki Cennet" ve 62. ayetteki "Bu iki Cennetten başka iki cennet daha var" ifadeleri sizce neyi açıklıyor. İpucu şöyle:

"Cehennem üstünde sağda (Varılacak Cennet Sidretül Münteha) Cebrail'in üste çıkamadığı yer'e kadardır" ayeti uyarınca bitmektedir. Buradaki en yüce mevki "Mahmudiye köşkü"dür ve Cebrail ile kardeştir, komşudur.

Ancak Resulullah'ın "Üzerinde hiç bir şey" olamaz ilkesinden yola çıkarsanız, Cennet'i orada bitirirsiniz. Kur'an ilkesinden yola çıkarsanız, bunun üzerinde, (Sidre-Mahmudiye üstünden başlayıp, Arş'a bitişen NAİM Sabıkun-Mukarrebun) NAİM vardır.

Bu yüzden ben yazana kadar üç sınıf olduğunuz cehennem-cennet ve ötesinde bir yerin olduğunu ne onlar size göstermek istediler ne de görmek istediler. Kandırıldık yani... (Yunus Emre, Allah'ına "Neyleyim Cenneti, bana seni gerek seni!"diye yazarken ne demek istedi acaba?)

Gerçek Kur'an mahşerde okunacak ve onu en iyi bildiğini iddia edenler, hafızlar, fukaha, kurralar vb. "Biz bu neyse ilk kez işitiyoruz, bu nedir?" diye soracaklar. Bunu duyan Kur'an ise onlardan davacı olacak ve "Ya Rabbi bu müslüman ümmeti beni yalnız bıraktı" diyecektir. Bu ayetlerin anlamı nedir acaba?

Şimdi bir daha üç ezvaceh'i alttan üste gözden geçirelim.

**Cehennemlikler iki takım olarak orada ebedi kalacaklar kimselerdir. Vakıa suresi 41 ila 45,(Müslümanlar) ve 46 ile 74 arası (ateistler) olarak iki evvaceh=çifttir.

**Cennetlikler Vakıa 27 ila 40. ayetler arasındadır. 39 ve 40. ayetler "Cennete alınacakların çoğunun şimdiki müslümanlardan, pek azının ise önceki ümmetlerin günahkarlarından transfer edileceğini" söylemektedir.

**Naim'ler en üsttekiler, Makamı İbrahim'in Makam'ı İdris'in Ali İmran 110, 104 ve 114'lerin yeri olan NAİM'e alınacaklar için Vakıa 13-14. ayetler şöyle buyurulmuştur: "Naim'e girecek olanların çoğu önceki ümmetlerden, pek azı ise sonraki ümmetlerdendir" buyurulmuştur.

Babil krallığı, Lut döneminde dünya nüfusu yüzbinden az, Hz. İsa'nın doğumunun esas alındığı milat yılında ise 500 milyondur. Bunun yarısı çinliler gibi mongol ırkı, kalanın yarısı
Negro totemcileri ve kalan da beyaz ırktır. Sadece Hz. İsa'nın çağında, Meryem-İsa yanında onu Vaftiz eden Yahya ve Ali İmran ailesinin hamisi Zekeriya peygamber ile Danyal Peygamber vardı. Yani 500 milyon kişinin yaşadığı dünyada sadece Nasıra ve yöresinde bile 6 elçi vardı.

Bir dinin ilk inançlılarına monofozist=Sabiiye denir.

Kur'an'da da geçen Sabiiye dini mensupları ve Hz. İbrahim'in HANİFLERİ, diğer bozulmamış dönemdeki havariler, İslamiyetin daha bozulmadığı dönemdeki Ali İmran 110 sahabeleri.

İslamın bozulmasıyla sahabelerin monofizismine dönmek isteyen Ali-İmran 104'leri ile ehli kitab batılılardan akıl ve tahkik yoluyla müslüman+HANİF olan Ali İmran 114.leri toplasanız, çok az bir sayı tutar.

Bu yüzden, Sabii, kitabi islam dinleri ve HANİF dini toplamı itibariyle NAİM'e girenlerin PEK ÇOĞU önceki ümmetlerden; PEK AZI' da sonraki ümmetlerdendir.

Biraz daha açmak gerekirse, şu an dünyada 1 milyarı aşkın müslüman var ama, bunların PEK AZI (104 , 110 ve 114 mensupları) Naim'e gireceklerdir. Diğerlerini ise ya bir aşağıdaki SAĞ Cennet İLE YETİNECEK ya da Cehennemi kucaklıyacaklardır. (O gün Cehenneme sorarız, doldun mu? Cehennem der ki, "Daha var mı?" ayetinin sırrı da budur.)

(1) En üstte ÜST=HANİF'ler,
(2) altında her çağın her dinden bozulmamış SAĞ= MÜSLÜMANLARI,
(3) bunun altında dünya benzeri olan ve günah-sevab tartısı eşit olanlar diye tasvir edilen ARASAT,
(4) onun altında Cehennem ve
(6) Cehennem kazanının altında ateşin ta kendisi olan Sekar!

Bir de yine en üstte ve bir tek kişinin bulunduğu "MAKAMI İBRAHİM" ile 7 kat...

Cehennemi bir kazan gibi düşürseniz, bunun ısı katmanları, bunlar içinde anaforlar (Kuyular, ğayye uçurumlar Veyl uçurumu vb.) vardır.
En altında Siccin yani kazanın dibi vardır.
Bunun da altında tam bir felaket yani, kazanı ısıtan direkt ateş, yakıt anlamına gelen
ve kazanın üstüne geçilmeyen SEKAR vardır. (Müddesir suresi 26.27,28, 29,30,31.ayetlere bakınız. )

Şeytan bile kazanın en dibi olup metal azabı veren Siccin'de ebedi konukken, kazanın altındaki ateş içinde kimler olabilir ki?

Yanıtını ekstremlerde aramamız gerekir. En yükseğe (Naim'in de tepesi olan İLLİYYİN'e) alınanlar, Hanif alimlerdir. Ama bunun tersine kazanın dibindeki ateşe atılanlar ise yine ALİMLERDİR.

Nitekim, tüm zamanların en büyük gelmiş geçmiş alimi olan İbni Muğiyre bile Sekar'a atılacak olan pek az kişiden biridir. Bu yüzden Alimlerin ilmini hangi amaçla kullanmaları gerektiği yani yollarını iyi seçmeleri gerekir. Hizbüşşeytan alimler ve Hizbullah adını alan ama aslında Hizbuşşeytan olan Zalimler (Gonca Kuriş için Fatiha lütfen) için SEKAR vardır.

Allah'ın yolunda olanlar için en üst makamlar, şeytanın yolundakiler için ise Şeytanın bile altındaki SEKAR vardır.

Alimler için sadece siyah ve beyaz vardır, ortası arası, GRİ dereceleri hiç yoktur. Ya Herru ya Merru örneği, Ya "Devletbaşa ya kuzgun leşe" NAİM(İlliyyin) ve SEKAR(Siccin=Kazan, sicil altına) dışında seçenekleri yoktur.

Cennet, Arasat, Cehennem'de bir tek gerçek alim bulunmaz. (Kendilerine Hadis, Tefsir, Mezheb alimi diyenler hariç)

Çünkü alimlik mertebesini, Allah bunu hak etmiş kullarına en son nefeste söyler. Kim kendinin alim olduğunu söyler ya da müridlerine söyletirse, gideceği yer SİCCİN'dir ve şeytan ile birlikte azap görürler.

Sekar'dır. Eğer gerçekten Allah'ımızı yolu dışında sapık bir Alimin gideceği adres SEKAR'dır.

Şeytan (İblis) Cennet'e alınmıştır, çünkü mümin olmuştur. Çünkü Ali İmran'daki gibi "Siz inanmanızdan sonra Kafir mi oldunuz?" ayetinin muhatabı olarak, son nefesinde sapmıştır.

Yani Şeytan zekidir, Allah'ıyla Cennet'te muhatap olmuş, Cennet Haznedarı MELEK=Azazil adını almıştır. O Allah'ımıza bizden daha çok şahittir. Zeki olan biri konuştuğu Allah'ı inkar etmez, ama size-bize inkar ettirir.

Ademe secde etmeyerek, önce ağzından taşanları, sonra bundan da büyük olan kalbinden geçenleri kusmuştur, İnsan'a olan kıskançlığından parmaklarını kemirmiştir, Secdeyi reddetmiş ve son nefesinde ALLAH ile anlaşma yapmış "Öldürülmemesini, zamanda bir ileri bir geri giderek, önce yaşlanıp, sonra gençleşerek (alternatif akım benzeri CPT4) zamanını dilemiştir ve Allah da ona bu isteğini vermiştir.

(Alternatif zaman, zamanda hep ileri ya da hep geri değil de, bir ileri bir geri giden zamandır. Şeytan tam ölecekken, zamanı geriye çalışır ve gençleşir. Allah'a asi olduğu güne gelince e yeniden zamanı ileri çalışır. Alternatör zaman CPT simetrilerinin T=Zaman simgesinin T4 tipidir. Bunu ayetler de doğrulamaktadır. Örneğin "Cehennemdekilerin derilerini bir kavurur bir de hiç yanmamış gibi yaparız ve yeniden yakarız...." ya da "Cennet'teki hurilerin bekaretlerinin izale olmasından sonra yeniden bakire olmaları" ayetlerini araştırmakta yarar var. Araştıracağız, çünkü karşınızdaki kişi Hans Ayberg olup, araştırarak, tahkik ederek, bilimsel soruşturarak, Kur'an'ı analiz ederek bu günlere geldi.)

İbrahim-İdris-İsa gibi üçü de İ(elif) harfli üçler olmasaydı, gerçekten Cennet-Cehennem diye 2 sınıf olacaktık.

İbrahim§“Rahmet”i,
İdris§ “İlm”i
ve İsa§ “Allah özünü”(Kelamullah)temsil ettiğinden üçü için “Üç sınıf” kuralı getirilmiştir.

Bu üçüncü sınıf sabıkun; Cennetleri de Mukarrebun (Kendileri yaklaşmışlar ve yaklaştırılmışlar, Yakın ve yakînler) adını almaktadır.

Bunların en başına Yaratıcımız İbrahim§ adlı arkadaşını koymuştur. İdris§ ve İsa§ ile “ÜÇLER” meclisini oluşturmaktadırlar.

Sabıkun’daki Makam-ı İbrahim Allah’a en yakın doruktur. Üçüncü ELİT sınıf Mukarrebun bildiğimiz Cennet’in üzerinde yer almaktadır ve Allah Cemalinin görüleceği yerdir...

HEM dinin adı hem de görgü kuralları açısından selâmlaşmak(Barış güvencesi vermek) olan SELÂM Vakıa-25-26’da Sabıkun ehlinin birbirine “Selâmına Selâm” demeleriyle tescil edilmiştir.
Dikkat edilirse “Cennet ehlinden” değil, onların üstündeki Sabıkun-Mukarrebun ehlinden söz ediyoruz ki, bu Vakıa/10-26. âyetler arasındaki ELİT kimselerin Sabıkun’udur:

“Orada(Sabıkunda) ne boş bir laf işitirler, ne de görgü dışı bir söz!”.
“Tek işittikleri söz yalnızca SELAMINA SELAM’dır.”

Hemen bunun ardından gelen 27nci âyet ise Sabıkun’dan, bir alttaki “CENNET” ehlini anlatmaktadır. Cennet ehli, herhalde dünyasal ağız alışkanlıklarıyla o abartılı klişe ve zamanı mahveden ağdalı selamlarını talim edecekler:

-“Esselâmü âleyküm ve Rahmetullahi ve Berakâtullahi”
-“Ve aleyküm selam Ya Haci!”
-“Merhaba mirim! Merhaba Ya âyni”
-“Merhaba üstaz! Merhaba Ya habibi”
-“Nasılsınız İnşaallah, kerimeniz, mahdumlarınız sıhhat ve kemali afiyetteler mi?”
-“Elhamdülillah, keyfimiz aliyyül ala, zatı allerinizin kerimeleri, mahdum, mahdume ve cariyeler de inşaallah nasıllar?“
-“Âliyyül âlâ! Maile memluklarınız zatı şahanenize duacılar, ellerinizden bûs ederler.”

Bu konuşma uzar gider. Şol Cennetin ol âdemlerinin öğlen paydosu, benim de sayfam bittiğinden ve daha 40 kişiyle böyle selamlaşacağınızdan boşboğazlıktan alıkoymayayım.

Bunun içindir ki Allah, bu “boşboğazlık” yerine, Sabıkun’dakilere “Selâm’ına Selâm” dedirtiyor.

Çünkü karşılıklı iki selam yukarıdaki konuşmaların tümünün yerine geçiyor.
Dostu İbrahim§’in her dileği gibi selam verme dileğini de kabul etmiştir.

Selâm, Tevrat’ta Şalom, İncil’de Salut biçimindedir ki, bu ipucu bile Musevi ve Hristiyanların “Selâm-İslam” kökenli hatta isimlerinin Süleyman kelimesinde olduğu gibi SLAM ve SELÂM türevinden geldiğinin göstergesidir.

ALLAH dostu İbrahim§’in her dileği gibi selam verme dileğini de kabul etmiştir. Böylece selametli, selamlı, barışçıl adı olan Hanif SLAM dinine kavuşuldu.

Daha sonra İbrahim§ “Tevhid” yani birleme şehadetini Slam dininin giriş vizesi, biricik anahtarı, Cennet pasaportu sayarak benimsedi.

Böylece “La ilahe illallah” o günden sonra dilimizde-dinimizde yer aldı.

İbrahim§in kelimei tevhidini bugün ve kıyamete kadar aynen, orijinal imlasıyla kullanmaktayız. Kıyametten sonra da...

ALLAH ahbabı İbrahim§in tüm dualarını, önerilerini kabul etmekteydi. Hanif dini aynı zamanda Tevhid=birleme dini olduğundan, Allah “La ilahe illallah” tevhidi önerisini derhal, Cennet’in kapısına diledi. Hangi kulu bu DİGİTAL tevhidi söylerse Cennet’e giriş anahtarı verdi. Allah Rahmetinde olmak için“La ilahe illallah” demekten başka hiç bir çıkar yol yok.
Allah’ı ikileyenler, üçleyenler ve binleyen ortakçılar yanında Allah’ı “Sıfırlayıp” reddeden ateistlere koskoca bir sıfır kaldı!

Kâfir, Allah’ı yok sayıp, sıfırlayan, Hanif Allah’ı birleyen, müşrik Allah’ı çoğaltanlardır. Üçleyen, (Örneğin Baba-oğul-Kutsal ruh teslisi ile üçleyen hristiyanlık) hatta binleyenler (Binlerce tanrıdan bir teki Yahowa’dır) Allah’a ortak koşan müşriklerdir.

Gelelim biz Müslümanlara: “La ilahe illallah” dedik mi cebimizde Cennet tapusu varmış gibi ağlanacak halimize seviniyor, “Ehli Kitab Müşrikler” hitabının muhatabını Musevi ve hristiyanlar sanarak, Cennet ile müjdelenmiş gibi pişkinlikle sırıtıyoruz.

Ehli kitab kavramının “Müslümanlar”ı da kapsadığını bir anlasaydık, cebimizdekinin Cennet tapusu mu yoksa Cehennem tapusu mu olduğunu bir anlardık ki, çığlıklarımızı Zebaniler duyardı.

Öyle ya bize de kitap verilmedi mi? Biz ehli Kitab değil miyiz? Âyetlere bakıyorum, yarısı biz müslümanlara Cehennemi müjdeliyor. “Onlar için oruç kendilerini aç bırakmaktır. Vay onların kıldığı namaza, namaz kıldıkça daha azarlar! Her Hacc kabul edilseydi Cehenneme gerek yoktu! Siz de diğer ehli kitab gibi üçlemeyin! Neredeyse gökler tepelerinden çatlayacak” ve daha neler neler, hep bize şamar!

Doğrudan müslümana yönelik bu sureler ve özetlediğim âyetler doğrudan MÜSLÜMAN’ın içler acısı halidir, hiç bir hristiyan ve museviyi bağlamıyor. Çünkü Maun suresi namazdan nasıl gafil olduğumuzu anlatıyor. Diğer dinlerde namaz olmadığına göre...

Konuya girerken “Sırıtmayalım” pişkinliğe yatmayalım dedim! Sonra da ekledim “Biz de ehli kitabız, bize de kitap verildi! O halde ilahi ikazlardan müstağni değiliz. Suçu, Allah’a şeytanı ortak koşan (Mecusilerin Hürmüz ve Ehrimeni örneği) ikileyen Müslüman-mezheb Dürzilere de atamayız. Müfrit rafizilikte “Allah, amcasınınoğlu Muhammed’i resul olarak indirip, kendini Âli suretinde sakladı” diyenlere de suçu atamayız! Zaten bunlar mezheb değil ayrı bir din! Ayette kastedilenler doğrudan kendilerini Sünni ve Şii ya da Yezidi- Alevi diye bölenlerin ta kendileri...

Biz bölmüyor, birleştiriyoruz!

Sizleri üç sınıf yarattık diyor ayet.(Aşağıdan yukarı diziyorum.)

1. Ashabı Meş'eme (Cehennem milleti)

2. Ashabı meymene ((Cennet milleti: Bu cennetin yeri Sidretül Münteha yani CEBRAİL'in mekanıdır ve ayet der ki :"Varılacak Cennet orasıdır"

3. Bunların en üstünde NAİM CENNETİN bulunduğu SABIKUN üs Sabıkun... ve de Mukarrebun

(Arş'a alınmış, Arş'a yaklaştırılmış, Sidre'den yukarıda Allah'ın TEK dostu olan İbrahim makamı'nın bulunduğu ve İdris'in alındığı YÜCE kat. Buranın ahalisine Milletiy İbrahiym denmektedir. İbrahim bir HANİF ve Halilullah olduğu için BURASI ONA ve MİLLETİNE ÖZEL OLARAK DAHA SONRADAN YAPILMIŞ ALLAH MİSAFİRHANESİDİR.)
Vakıa'yı okudukça göreceksin ki bu üç sınıf anlatılıyor. Önce SABIKUN (Naim cennet) yani en üst anlatılır. Bu taaa 26.ayete kadar anlatılır:

25.ayette "Sabukun'da ASLA BOŞ bir söz kullanılmadığını, gereksiz törenler ve zevzeklikler olmadığını,
26.ayette buradakilerin boşboğaz olmaksızın, sadece SELAM SELAM dediklerini açıkça görebilirsin.

(Görevim göremediğini göstermek, Ama hadis uydurmalarıyla değil, ayetler ile...)

27.ayetten başlayarak bu kez ORTA KAT olan cennet yani SİDRE hizasındaki Ashabı meymene Cenneti... Hanif olmayan, zerrece imanı olan müslümanların.

(Her din ötekisi onu lağvedene kadar, iptal edene kadar, diğerinin hükmünü ve meşruluğunu kaldırana kadar İSLAMDIR. Bu cennete tüm ehli kitabın BATTAL olmamış, ILĞA olmamış ilk müminleri girecektir. Ha keza kendini korumuş tüm Hafifmeşrep (Süfyani, zalim ve mutaassıb olmayan, eyyamcı, nemelazımcı, kaçak güreşen) müslümanlar da CEHENNEM GECİKMESİNDEN sonra bilahare girecektir.)

Yani Vakıa 27.den başlayarak taaa cehennemi anlatan ayetlere (Ashabı meşeme diyene kadar) anlatılan ÜÇ sınıfın İKİNCİSİ(orta katı) olan Cennettir ve üstteki gibi beş yıldızlı değildir. Hiç yoktan iyidir diyenler için çok güzeldir.

Cehennem zaten selametsiz bir yerdir, Allah düşmanımı bile düşürmesin en başta BENİ düşürmesin, son nefeslerimize kadar şaşırtmasın.

Şimdi HANGİ CENNETİ İSTERSİN:

Eğer Sabukun/Naim diyorsan, o ayete uygun selam ver (26) "Selam selam"

Üç sınıf olunacak: Cehennemlikler, cennetlikler ve Cennet üstündekiler olmak üzere... (Vakia suresi)

Cennetliklerin yeri Firdevs'ten başlıyor Aden'e kadar gidiyor. O zirvedeki bölgenin adı ADEN'dir. Aden'in (ADN) zirvesindeki en üst bölgeye de Makamı Mahmut deniyor.

Makamı Mahmud Cennetin en üst zirvesidir. Buraya SİDRE deniyor ki, aynı zamanda Cibril'in makamıdır. Yani "Sidretül münteha" denen varılacak Cennet orasıdır.

Muhammedül Emin ile Cibril ül Emin "KARDEŞ"tirler ve BİR SEVİYEDE baş başa yerleşeceklerdir. Sidre ile Mahmudiye Köşkü AYNI HİZADADIR.

Cennet'e gidenlerin EN ÜSTÜ kuskusuz Resulullah....

Ammaaaa

Onun üstünde bir de NAİM ya da Sabikun ya da Mukarrebun denen ÜÇÜNCÜ SINIF başlıyor. Hz. İbrahim ise onun zirvesinde ve ARŞ ile komşu. ALLAH'in biricik dostu çünkü...

Simdi bir daha toparlıyorum:

Kur'an'a göre: Resulullah'ın gideceği Cennet "Sidretül Münteha'daki Mahmudiye köşküdür."

Yine Kur'an'a göre: bunun üstünde CENNET ÜSTÜ bir MAKAMI İBRAHİM cenneti var. Resulullah oraya gitmiyor.... Evet yanlış duymadınız. Resulullah sadece Cennetin EN ÜSTÜNE gidiyor. Cennetin üstündeki "ÜÇÜNCÜ ve EN ÜST" bölgeye gitmiyor.

Allah ona cennetin en üst makamı olan "Mahmudiye"yi garanti bile etmiyor... "UMULUR Kİ MAHMUDİYE'YE GİDERSİN" diyor.... Evet yorumlarınızı bekliyorum... Şaşırdınız değil mi?

<> Öyle bilmiyorduk.

Üç sınıf olacağız.
En altta Cehennemlikler
Ortada Cennetlikler
ve onun üstünde de
???????????????????????????????????????//

<> En üstte(sabikun da) hanifler mi olacak?
<> bunun bir sebebi bize örnek olsun peşin olarak hiçbirimizin garantisi olmadığını bilelim olabilir mi ?

Haniftürk doğruyu bir çırpıda söyledi. Eğer Resulullah ALİM olsaydı ya da HANİF olsaydı... Acaba ne olurdu ? Mahmudiye'nin lafı bile edilmezdi... İbrahim ve İdris ile aynı yere konurdu. Öyle değil mi?

Resulullah'i kuskusuz çok seviyorum. Kurban olurum ona...
Ama Bu ayetleri de okuyunca

"Şefaat makinesi" olmadığını,
Alemlerin onun yüzüsuyu hürmetine yaratılmadığını...
"Sen olmasaydın sen olmasaydın felekleri yaratmazdım" gibi tamamen yalan Hadisleri
Hele hele Allah'ın "Nuru Muhammedi"den evreni yarattığı....
Hatta Allah’ın Resulullah'ı yaratmak için kendini vacibülvücud olarak vacid kıldığı.

Aman Allah’ım bunların tümü sapıklık...

Hz. Muhammed sas Sadece şu ayet var: "Wema ersalnake illa Rahmetellil Alemin"

Bunun dışında Resulullah'a yükleme yapılmamıştır. Diyorum ya onun tırnağına kurban olurum ama T A P M A M.

<> Makami -Mahmudiye nin daha altta olduğunu nasıl ve nerden anlıyoruz? hangi ayetlerden bunu çıkarabiliriz.?

Vakia suresini aç bak. 5. ayet sanırım Sabikunüs sabikun diyor. Onların "Mukarrebun=Allah'in arş'ı ile komşu olduğunu" ve N A İ M cennette olduğunu söylüyor. Önce bunu GÖRMEN gerekir. Vakia'yı açıp bakalım:

<> Vakia 7 den itibaren başlıyor üç sınıf olacağımız.

Evet yazalım orada ne deniyor.

<> 56/4-7. Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz. 56/8. İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!

Evet sağcılar BİRİNCİ sınıf. Devam edelim.

<> 56/9. Kötülük işlediklerini belirtmek üzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara!

Cehennemlikler ise ikinci sınıf. Gelelim ÜÇÜNCÜ SINIFA: (10.ayet)

<> 56/11-256/10. İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır.. Naim cennetlerinde Allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar iste bunlardır.

Resulullah CENNET'IN EN ÜSTÜ'nde (Mahmudiye) yer alıyor. Dikkat ediniz N A İ M Cennet (Nimetler) deniyor... Resulullah'in yeri NAİM de değil Mahmudiye'de yani FIRDEVS'de.

<> 12. Naîm cennetlerinde .
<> 13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
<> 14. Birazı da sonrakilerdendir.
<> 15. Cevherlerle islenmiş tahtlar üzerindedirler,
<> 16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
<> 17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;

Evet Bu ayetler 25.ayete kadar gidiyor, Sonra da "CENNETLİKLER" anlatılıyor.

<> 18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
<> 19. Bu şaraptan ne basları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
<> 20. (Onlara) beğendikleri meyveler,
<> 21. Canlarının çektiği kuş etleri,
<> 22. İri gözlü hûriler,
<> 23. Saklı inciler gibi.
<> 24. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
<> 25. Orada bos bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
<> 26. Söylenen, yalnızca "selâm, selâm" dır.

Iste burada ÜÇÜNCÜ SINIF bitiyor, 27. ayette ise İKİNCİ SINIF (Resulullah da bunun içinde) anlatılıyor.

<> 27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
<> 28. Düzgün kiraz ağacı,
<> 29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
<> 30. Uzamış gölgeler,
<> 31. Çağlayarak akan sular,
<> 32. Sayısız meyveler içindedirler;
<> 33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan.
<> 34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
<> 35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
<> 36. Onları, bâkireler kildik.
<> 37. Eslerine düşkün ve yaşıt.
<> 38. Bütün bunlar sağdakiler içindir..
 
Evet sağdakiler diye başladı yani bildiğimiz Cennet. Burası ORTA sınıf.... Üstün bir ALTI yani... Sidre'yi TAVAN tutuyor burası. Halbuki onun üstünde ise Sidre "TABAN" Ars Tavan oluyor. Cebrail as. Resulullah'a miraççında diyor ki: "Ya Resulullah, ben buradan öteye geçemem...Çünkü tüm mekanlar burada (Sidre'de) biter..." Hatırladınız mi???

Ve İDRİS'i bulalım. Kur'an'da iki yerde geçiyor. Bulması kolay olacaktır. O ayetleri buraya yazarsanız mutlu olurum. Birisi "Idris'i de an=Yad et=Zikret" idi.

<> 21/85. İsmail, İdris ve Zulkifl hakkında anlattığımızı da an; onların her biri sabredenlerdendi.

Bu bir

<> 19/56. Kitap'da İdris'i de zikret, çünkü o dosdoğru bir peygamberdi. 19/57. Biz onu yüce bir yere yükselttik.

İşte bu "YÜCE BIR YERE YÜKSELTTIK" onun ölümsüzlüğüdür. Yeri Sabikun=Üçüncü sınıfın yeridir.Evrende ALLAH'tan sonraki EN Y Ü C E yerin adıdır.

İdris ayette=Ademin soyundan'dır. İLİM almıştır.
İbrahim ayette NUH'un soyundandır=RAHMET almıştır.

"ALLAH İBRAHİM'İ DOST EDİNMİŞTİR"

Siz ve ben yani biz İbrahim Milleti Yani Hanifler, Allah sizi İnşaallah Cennet'e göndermez.
İnşaallah Cennet'e girmezsiniz...

İnşaallah sizin yeriniz SABIKUN denen Naim cennet üstü-cennet olur. İnşallah sizler İbrahim'in kucakladığı ve Allah'ımızın Cemali şerifini görenlerden olursunuz. Siz inşallah sabıkun üs sabıkun (Allah'a teğet olacak kadar yaklaştırılmış) ve Mukarrebun'a layıksınız.

Üç sınıf olunca Cennet'e gideceklere "Bu cennet sizin hakkınızdır, yaptıklarınıza karşılıktır" denecektir. (Ödeştik, ama elde var sıfır. Çünkü siz zaten zaten Cennet'ten sürgün edildiniz ve evinize döndünüz. Birşey kazanmış değilsiniz anlamında...)

Sabıkun'a gidenlere ise İKİ CENNET verilecektir. İkinci cennet için "ELDE VAR BİR" denmektedir.

<> 7. Ve sizler, üç çift/sınıf oluvermişsinizdir.
<> 8. İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
<> 9. İşte şomluk ve bunalım yâranı. Nedir şomluk ve bunalım yâranı?
<> 10. Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
<> 11. İşte onlardır yaklaştırılanlar.
<> 12. Nimetlerle dolu bahçelerdedirler.
<> vakia

8. ayet CENNET'i;
9. Ayet Cehennemi
10-11-12.ayetler de ÜST CENNETI
ve üç sınıf halinde bildiriyor.

Şimdi dönüp bunu bir daha anlamanızı istiyorum. Ayeti bir daha okur musunuz, Orada kaç sınıf var? Bunları sayar mısınız?

1. Sağ ehli (Cennetlikler)
2. Sol ehli (Cehennemlikler)
ve ÜÇÜNCÜ SINIF

Sabikunüs sabikun + Mukarrebun+ NAIM CENNET
bu üçüncü sınıfı GÖRDÜNÜZ MÜ?

<> Mukarrebun >> yaklaştirilanlar >>> Allah'a en yakin makam.

CENNET (Meymene) SİDRE'de... YUKARI CENNET İSE ARŞ'a D E Ğ İ Y O R. Sence bu iki cennet AYNI olabilir mi? YATAY OLARAK sağ ve sol çiziniz. Sonra buna bir dikme çıkarınız. O dikme işte, SÖZÜNÜ ETTİĞİM ÜST CENNET.

Meymene/sağ ve meş'eme/sol evrenin x ve y (Alan) koordinatlarıdır. Z ise ÜST boyuttur. Ayni üst boyut Rahman 33'de Sultan kuvvet diye geçer. x ve y tarladır sanki... Ama Z yani sabukun boyutu ise KUŞLARIN yukarıdan gördüğü (Konduğu değil) boyuttur. Sanırım bu kadar misal yeterli.

<> Hocam, afedersiniz, sol un surede sıkça geçtiği üzre meş'emeliğini biraz açabilir misiniz? Sola Allahımız neleri atfediyor?

Solu düşünürken sosyalist/komünist gibi düşünmeyiniz. Sadece bu bilimseldir. İki koordinat var: Bunların çarpımına KARE/Alan/Tarla diyelim.

Bu tarlanın illa ki bir kenarı (x) diğerine (y) diktir. Ama Y A T A Y olarak diktir. Buna kuantum teoreminde Evren yüzeyi/Evren zarı/Membran/Sheet vb diyoruz. Bunlar birbirine yatay diktir.

Bunun quantum fiziğindeki ikinci anlamı ise SPINNARY (Spin) teoremidir. Aynı düzlemde/yerde bulunan hiçbir elektron ikisi de ayni SPİN ile yer almaz. Çünkü o saatte işleri biter çarpışırlar. Wolfgang Pauli, iki elektronun bir yerde olması için bunların spinlerinin birbirine dik olması gerektiğini ""Exclusion=Dişarlama/Çikarma"" ilkesiyle kanıtladı. Bu çiftten birinin spini yukarı diğeri aşağı OK yönünde gösterilir. Veya bunlardan birine +spin digerine -spin denir. Veya Kur'an diliyle >>>>>>>SAĞ VE SOL SPİN denir.

Olayı en basitinden böyle kavramamız gerekir. Bunun sosyal bir boyutu yoktur. Çünkü ayette EZVACE deniyor. Tekili Zevc, çoğulu EZVACE. Ve ayet diyor ki: ÜÇ+ER sınıf olacaksınız. Üç değil ÜÇ+ER üçer.

Yani Cinlerin de durumu aynı: Onlar ÜÇ biz de ÜÇ. Ama bizi Cinlerin cennet ve cehennemi ve de Sabikun'u ilgilendirmiyor. Biz insanlarınkine bakıyoruz. O yüzden üç sınıf diye yazdım en baştan.

Şimdi bu üç sınıfı şöyle SPİNLEYELİM:

Bir elektron (sol spin) ve bir de buna aynı yörüngede çifti olan sağ spin AYNI YERDE (Tarlada) bulunuyor. Burada bir denklik var: Ama ÜÇÜNCÜ TRANSSPINNARY var ki işte bu denkliği bozuyor. (Allah'in rahmeti (iki Cenneti) daima gazabından (Tek cehenneminden) ÜSTÜNDÜR.) Bu da bir Sünnetullah İLKESİ.... (Sünnetullah Allah prensipleri topluluğu olup, HIÇ DEGIŞMEZ!.) Ama Sünneti Muhammedi her fıkıhçının elinde yazboz gibi degiştirilegelmiştir.

Bunun bir de SIRRI VAR: Hep spinleri sağ ve sol diye ayırdılar ben BUNU YAZANA KADAR... (Ayni yörüngede asla iki elektron ikisi de sağ veya ikisi de sol bulunamazlar. İlla ki bunlar birbirinin tersi =Sağ ve sol olarak bulunurlar. Üçüncü spin nedir?

Rahman 33'den örnek verdik. Aynı surede göreceksin ki Bundan başka iki cennet daha vardır.

<> [055.033] [E0] Ey cinn-ü insin ma'şeri! Gücünüz yeterse geçin gidin aktari Arz-u Semadan, geçemezsiniz olmazsa ferman
<> 33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında birşeyle geçip gidemezsiniz

Bu iki cennet'ten başka iki cennet daha vardır, bu ayetleri hatırlatabilir misiniz? GÜÇ=Sultan denen Z boyutu>>>SABIKUN boyutu... (Idris, Yahya, Hizir vb. orada)

<> 46. Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var.
<> 62. İkisinden başka, iki cennet daha var.

İki Cenned daha (DÖRT) Şimdi bunlar NE ANLAMA geliyor?
8 CENNET sayılıyor.
Yedisi (Firdevs, Aden vb.) BİR YERDE (Sidretül Münteha'da)
DİĞER SEKİZİNCİ ise Sidre'nin üzerinde ALLAH ARŞINA BITIŞIK ve Altında...

O bir CENNET BAMBAŞKA bir ayrıcalığı var. Bir de Sidretül Mühteha'nın ayetini yazabilir misiniz? Varılacak olan Cennet SON SEDİR AĞACININ YANIDIR yani sedir ağacı>>>>>>SİDRETÜL MÜNTEHA.

Bismillahirrahmanirrahim
<> 1. Yemin olsun inip çıktığı zaman yıldıza/fışkırıp çıktığı zaman çimene/süzülüp aktığı zaman Ülker Yıldızı’na/aşağı indiği zaman o parçalar halinde ağır ağır gelene,
<> 2. Ki arkadaşınız ne saptı ne de azdı.
<> 3. O; kuruntudan, keyfinden konuşmuyor.
<> 4. İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.
<> 5. Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.
<> 6. Akil, güzellik ve güç sahibidir. Doğrulup dikildi.
<> 7. En yüksek ufuktadır o.
<> 8. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı,
<> 9. İki yayın beraberliği gibi, belki ondan da yakındı.
<> 10. Böylece vahyetti kuluna vahyettiğini.
<> 11. Kalp yalanlamadı gördüğünü.
<> 12. Onun gördüğü şey hakkında kuşkuya düşüp onunla çekişiyor musunuz?
<> 13. Yemin olsun ki onu bir başka inişte de görmüştü.
<> 14. Son sınır ağacı, Sidretül Münteha yanında.
<> 15. O ağacın yanındadır sığınılacak bahçe.
<> necm

<> 14. Son sınır ağacı, Sidretül Münteha yanında.
Burası SAĞ (meymene/Yemin yani Cennet ehlinin) GİDECEĞİ 7 CENNETTİR.
Ama bunun ÜSTÜNDE AP-AYRI bir NAİM(sabikun) CENNETİ VAR!
İşte başından beri buna dikkat çekiyordum.

Eğer bir yerde SAĞ (yemin) spini varsa otomatikman SOL (Şimal, Meş'eme, Meş'um, Şom) spini de vardır. Spinin biri YERÇEKİMİ doğrultusunda>>>CEHENNEM ÇUKURU; diğeri GÖKÇEKİMİ (Arş) DOĞRULTUSUNDA ve adı CENNET UÇMAĞI'dır.

Yani Cennet'te çukur yoktur, nehirler çavlanlar başyukarı da akar. Ağaçların kökü yerde değil; SİDRE(Sedir)dedir dalları aşağı gelmektedir. İnsanlar uçabilmektedir.

Gördüğünüz gibi
SAĞ SPİN ARŞ'a doğru
SOL spin de YERÇEKIMI olan cehennemi tabana doğru.


Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment