20100109

CENNET&CEHENNEM / AHİRET KARDEŞLİĞİ

<> Sevgi ve Barış bağlantısında: "Niyet ettim ALLAH rızası için ahiret dostu olmaya" demek ve bunu bir oruç gibi iftara(ölüme) kadar bozmamak bunu biraz açar mısınız hocam

"Ahıret kardeşliği" önemli bir konu.

Önce dünya yaşamında: Ali İmran102'yi hakkıyla yaşayıp kalplerimiz arasına sevgi ve barış koyup, birbirimizin ayıbını örtüp tolere ederek KARDEŞLER olmamızdan sonraki aşamadır. AHIRET kardeşliği Yani dünyanın en zor şeyi.

<> 102- Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.
<> 103- Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın.Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idinizde, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.

Çünkü onun ardında bizi "Cehennem uçurumu" bekliyor. Ahıret kardeşliği olanlar o cehennem uçurumuna uzak tutulacaktır.
 
<> 104- İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.

Hayır ve iyilik İŞTE bunlardır. Müslüman olmak bu işin en AZ minimum kurtuluşudur.  Hanif müslümanlıkta MEZHEB yoktur, Allah'ın ipi vardır. (Hablillahi)

<> 105- Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

Hanif müslüman mezheblere ve fırkalara bölünüp ayrılmaz. Bir imece ve tek bir yumruktur. Allah'ın nimetleri ise NAİM cennettedir. Naim Cennet ise Sabıkun diye de bilinir. Cennet cehenneme çok yakındır ve arada bir uçurum vardır.

Ama naim cennet/sab.ıkun cennete bile uzaktır. Müslüman olarak can vermek, "Minimum" olandır. Gelin biz HANİF müslüman olarak can verelim. Şehid olalım. Ve biz iki kere barış ve sevgiyi yaşayalım.

İki kez selam verelim, iman edelim, Allah ile karşılıklı rızalaşalım. Müslüman olarak Usame bile can verir. Biz Hanif müslüman olarak can verelim. Sadece kardeş değil; ÖZKARDEŞ hatta İKİZ KARDEŞ olalım.

<> ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve kesinlikle müslüman olarak can verin burdaki (müslüman olarak can verin) can veren müslüman olarak can verdiğini nasıl bilir(hisseder)farkına varır hocam?

Ayette Allah'ımız "En azını belirtmiş. Neden biz en çok olanı istemeyelim ki? Sevginin kaynağı ALLAH'ımızın yani yaratanın KULUNA düşkünlüğünden ibarettir. Yaratılana VELİ olmasından dolayıdır.

Allah sevgisini bizlere vermiştir: Rahman>Baba Rahim>Anne gibi sevgilerin temeli doğrudan ALLAH'ın adlarının talimidir. Çocuğunu niçin baba sever? Çünkü RAHMAN ismini talim etmektedir. Anne? O Rahim ismini talim etmektedir. Pekiyi niçin çocuklarımızı severiz? Çünkü Allah KULUNU nasıl severse aynısını talim ederiz.Ve çocuklarımızdan sevgi bekleriz. Rahman ve Rahim de sevişirler.

Yani baba ve anne bu beşeri sevgidir ve de erkek ve dişiyi birbirine meftun eder, duçar eder, ortaklık-birliktelik kurumu oluşur. Sevmek sanattır! Bu sanat uğruna nice LeylaMecnun/Ferhat Şirin destanları yazıldı... Kerem ve Aslı, Romeo ve Juliette. Önce anne babamızı sonra arkadaş çevremizi sonra karşıt cinsi sonra çocuklarımızı severiz.

Sevgi öyle bir şeydir ki, Allah İbrahim'i dost edinmiştir. DOST edinmek karşılıklı sevmektir. Sevmek, nefsinizden karşı bir nefse akan en güzel ilahi bir termodinamiktir. (Love-dynamics)

Sevgi paylaşılır. Semek ve sevilmek diye sevmek ve sevilmek herşeyin başıdır. Bu dünyevi sevgilerden sonra "İçsel" olarak bizi dürten bir şey daha vardır: İlahi sevgi! Dünyanın bittiği yerde başlar ve ebedi sürer.

Sevginin kaynağı-motoru-jeneratörü Kalptir. Allah'ımız KALB denen organdan tecelli eder. Zaten kalbinizin burulduğunu hep hissedersiniz. Dalak ya da karaciğeriniz değildir! Kalb demek "Tekabül etmek" demektir. Kalbin tüneli ise aort (Hablilverid/şahdamarı) olup Allah o tünelde tecelli eder. Bize ondan da yakındır. Kalbin görevi sevmek, merhamet etmek ve şefkat etmektir. Boşuna sevgiyi kartpostallarda ve grafiklerde KALP işaretiyle göstermiyorlar?

Kalbin bir yanında turuncu bir yazıyla ALLAH diye yazmaktadır. İnsan kalbinde bu vardır. Bu mühür vardır. PARANORMAL olarak vardır. Benzetme değildir. Diyelim ki bu bir rastlantı. O zaman QORAN fish Kur'an balığının kuyruğunda düzgün olarak ŞANÜLLAHİ yazılıdır-ki daha uzundur bu da bir rastlantı değildir. Sevginin mekanı KALB'dir.

Nasıl ki kadında Rahim 50 bin yıl tutan bir günlük yol olarak Ruh alemi olan ve RAHİM biçimindeki NEFHİ SUR (corn Hole)'a uzanıyorsa, Kalp mekanı da BURADAN TA ALLAH'IN katına kadar hem çok uzak hem de şahdamarından yakın olduğu için BİTİŞİKTİR.

Takyonların yer aldığı tüm VAKUM'un adı GÖNÜL'dür. Yani sevgi atmosferidir. Bu felsefece değil BİLİMSEL bir tanımdır. Bizi kuşatan vakumun tersine takyonlar evrenindeki vakum G Ö N Ü L m e k a n ı dır. Allah'ımızın Ambiyansıdır.

Sevgi diyorum Nefret değil. O halde Sevginin birincil şartı nefret etmemektir. Yani Barıştır. Barışın olduğu yerde kavga, savaş, nefret ve kin yoktur. Hoşgörü vardır, horgörü yoktur. Uzlaşma vardır, uzaklaşma yoktur iftira vb. yoktur Bunlar böyle!

<> selam ve selam ölen çocuklar için GÖZÜNDE yaş, BAĞRINDA TAŞ olan yüreği elinde yiğit (PROTESTAN) GARDAŞLARa

Ben öpüyorum, öptüğünüz her yerden. Selam ve selam candaşlar. Ruhlar zaten öpüşür. bunda sakınca yok. ALLAH emridir. "Allah KALPLERİMİZİ u z l a ş t ı r ı r" sözündeki sır budur: RUHLAR ÖPÜŞÜR. Uzlaştırdı da bu sayede KARDEŞLER olduk. İşte bunlar kardeş öpücüğüdür.

SU içinde BUZ (Nefsimizin girdiği, ayrık ruh birimimiz, ayrık bilinç ögemiz) kardeştir. Bu FITRATIN tersine bizler genelde kalleş oluyoruz, Kabil gibi Katil oluyoruz.

Habil olacağımız yerde "CEHENNEMİ" kabullenmişiz. Bizi cehennemden buraya sürgün etmediler ki! Biz CENNETTEN dünyaya sürgün oyladık mı? KAYNAĞIMIZ ATEŞ DEĞİL Kİ KIPKIRMIZI:.. Kaynağımız YEMYEŞİL CENNET!

Şu KABİL SALAK MI? Bu kadar aptal olabilir mi insan? Üstelik İNSAN olarak, tüm insanlık tarihinde cehenneme girecek İLKİNSAN siftahçı KABİL'dir. Aptal değil de ne!

Böyle bir İLK'e imza atmak için çok mu çalıştı? Öldürdüğü özkardeşini CENNET'e gönderdi, şehid olarak... Bu aptaldan da öte tam bir ahmak. Kendi kardeşinden önce koşacağına, kardeşini gönderdi Cennet'e...

HABİL ve KABİL
Adem ve havva'nın ilk İKİZ ÇİFTİ (Kızkardeşleri de var)

KIZLAR MASUM! Habil de masum. Ama şu dörtte-bir oranında PİSLİK KABİL malum... O pislik kan bizde de var KAN yoluyla. (Sanskritçe Gen'in Turancası KAN'dır)

Ruhlar kesinlikle ışık hızı ötesinde "NEDENSEL" değillerdir.

Yani yaşlı ruh, genç ruh, baba ruh, ana ruh, karımın/kocamın ruhu falan yoktur. BUZLAR eriyince tüm ruhlar SU>>>RUHul Küll olurlar.

Bir BUZ-RUH diğeriyle KALB yoluyla anlaşır. BAŞKACA HİÇBİR İLETİŞİ DE YOKTUR. Ya kalplerinizde UZLAŞI vardır Kardeş olursunuz; Ya da kalplerinizde maraz vardır KALLEŞ olursunuz.

Kardeş olmak HANİF İŞİ.

Ötekisi ise beni ilgilendirmiyor. BİZ SAVAŞ SAVAŞ DEMEDİK Barış barış dedik bir kere... Biz sözümüzün/misakımızın TAKİPÇİSİYİZ!

Hiçbir HANİF tarihi boyunca DÖNEKLİK yapmamıştır.
Yapsaydı İBRAHİM MİLLETİ TEK OLMAZDI.
İki tip İbrahim milleti olurdu:
1. HANİF İBRAHİM MİLLETİ
2. KALLEŞ İbrahim güruhu

Ama ikincisi HİÇ OLMAMIŞ, yok ki!!!! Kalleşlik onun KANINDAN ÇIKMIŞ, zürriyetinden çıkmış>>>>Siyonizm ve aşağılık Arap gibi. Ama BİZLER onun zürriyetinden değiliz, MİLLETİNDENİZ.

KAN-GEN gerekmiyor aramızda, İbrahim tıynetli olmak için. Nasıl ki ARAPÇAYI EN AZ BİLEN IRK ARAPLAR ise EN YÜCE İBRAHİM MİLLETİ DE Arap-Yahudi kanı olmayan tüm insanlardır.

HANİFLİK, Arap-Yahuda dışında gelişmiş bir MİLLET kavramıdır. (Millet bütünü içinde HALK denen alt birimler olabilir.) BİZLER BU İKİ LANETLİ/AŞAĞILIK IRKTAN OLMAYAN İbrahim MİLLETİYİZ.

Bizde İbrahim kanı gibi bir SEYİDLİK yok. İbrahim'in kanı-geni YAHUDİ ve ARABINDIR...
Ama İbrahim'in ruhu-canı BİZLERİNDİR.

İyi ki bende İbrahim'in kanı yok! Olsaydı, bu hemen kendini belli ederdi: BENİ (Hans'ı) burada asla göremez ve tanıyamazdınız. Kimbilir ya Yahudi tefeci ya da aşağılık Arap olarak El Kaide'nin militanı olurdum.

İbrahim'in Zürriyeti Allah'ın dostu değildir.
Ama MİLLETİ onun dostudur.
MERHABA m i l l e t ;)
Millet selam selam
Kalpleriniz UZLAŞTI ise, yani sevgi dolduysa
O& zaman size KARDEŞLİK farz oldu.

Allah'ın farzına uyunuz. Kabil gibi yaşamaktansa Habil gibi ölmeyi tercih ediniz. Cennet ikincisinin ucundaki yeşil yoldur.

Gelelim konuya... Habil canım o benim... Onun soyundan olmak güzel bir şey... O (Huri)ikizi olan (insan) labuda ile evlendi. Çocukları oldu (İdris gibi, İdris bir HURİ olarak atası HABİL gibi Cennet'e alındı)

Ama kalleş Kabil onu HASED etti. Kızkardeşi olan HURİ labuda ile evlenmesini hazmedemedi. EVLİ kadını kaçırdı. Tecavüz etti. Ve hatta çocukları oldu, zürriyetleri oldu. (Ad, Semud gibi) Ve bu lanet zürriyetler yüzünden yeryüzünü MUTANTLAR kapladı. Taaa ki, Habil-İdris soyundan NUH çıkıp da bu mutantlardan dünyayı kurtarana kadar.

Ama KABİL'in kanı gizlilik devamlılık ilkesine göre yaşıyor. Onları her yerde (Ebu Süfyan soyu gibi) bulabilirsiniz, her zamanda (Süfyaniler, mezhebçiler) olarak karşınıza dikilmiş olarak bulabilirsiniz.

Daha önce de yazdım:
Adem ve Havva'nın çocukları en önce iki tanedir:
Biri kendi genlerinden olan
İkinci HURİ olarak yeniden Havva'nın Omurga-kaburga arasında doğan.

İlk dört ikizin ikisi kaburgadan ikisi rahimden doğdu. Kaburga ve Rahim ikizleri ÖZ değildir. ÜVEYDİR, hatta kel alakadır.

Kaburga ikizine Rahim ikizi olan karşıt cins verildi. Bu emredildi. Baştan uygulandı. Ama EVLİ kadına göz diken ve "Biz aynı anda aynı anadan doğduk" diyen kardeşinin evli ve çocuklu karısını (Labuda) kaçırıp onun ırzına geçip, ondan çocuklar (incest) türeten KABİL'in bu kanı maalesef bizde var.

Havva da öyle:
1. Rahimden doğurduğu çocuklarına ÖZ;
2. Kaburgasından çıkan çocuklarına ÜVEY evlat muamelesi yaptı.

Halbuki hepsi kendi çocuğuydu. Ama, rahimden doğan -mesela-erkek çocuğa "BENİM ASLAN OĞLUM" dedi. Onunla evlenen fakat, Kaburgasından çıkan KIZINA da "Gelinim" dedi... Bu gen kodlaması bize kara leke olarak geçti. Ünlü KAYNANA olmak tersgüdüsü ortaya çıktı.

Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment