20100110

ELBİSTAN / GÖNÜL MEKANI

Gönül mekanı aslında ruhların bir psichospheridir...Nasıl ki tüm canlılar biosphere'de yaşamı gerçeklestiriyorlarsa. Psikosfer de gönüldaşların buluştuğu - ama/illa ki B A R I Ş ile buluştuğu ve barısçıl eylemler yaptığı ortamdır.

Gönül mekanının fonksiyonsuz ve jeodezi üssü kurgusunu "Külli Şey'in " denen sıfırımsı noktacıklar oluşturur. Boyutsuzdur: ve / veya Sonsuz boyutludur. Bir Ş E Y tüm şeyler ile (Külli şey'in) HOLOGRAM oluştururlar, bir şey herşeyi temsil eder. Herşey birşeydir aynı zamanda...

Ve Cantor'un E L İ F noktaları yanı sonsuz ötesi setleridir Ve o öyle tümleşiktir ki, herkes ve her Ş E Y tümden ve gerçek olarak BİRLİKTEDİR. Ruh kardeşliği... Ruh da bütündür aslında. Allah'ımız ayetlerinde RUH'u hep T E K İ L olarak göstermiştir "Ruh iner o gece" der, "Sana Ruh'tan sorarlar" der "Ruh O'na 50 bin yıl tutan bir tek günde yükselir der." Ve en önemlisi bu ruh'un (Ruh ül Küll) köşegenleri de var.

Kur'an=Ruh der Rabbimiz
Cebrail=Ruh der
Ruhundan üfler
"Kutsal ruhundan İsa'ya üfler"
Ruh dendi mi işte O GÖNÜL MEKANININ O sonsuzda-bir ŞEYLERDEN yapılmış sıfırımsı ŞEY birimlerinin yani Cantor Esirinin devasa mekanıdır orası. Takyon dinamiğinin ta kendisidir orası. Gönüller beraberdir gönüller birliktir, bunun adi BİZLERCİLİKTİR.

Bizler, bizciliz, vericiyiz-senciliz, insancıl, hayvancıl, bitkiciliz.
O bütünlükte her şey dengelidir. Çünkü mutlak olmayan sıfırlar(Şey'lerin her biri) süper denge halindedir. Siz maydanozu yerken; aslında Maydanoz da sizi yemiştir. Bu ruhların birbirine katılımıdır.

Cesedim , mezardaki bitkilere GÜBRE olacak, yem olacak Olsun... DENGE bu... Onlar da beni yiyecekler.. Benim onlari yediğim gibi. Orada benim gübremden YEŞİL çayırlar yeşerecek. Onu bir inek yiyecek-yesin-İneği de benim çocuğum yiyecek_yesin-

Kaba örnekler ama, RUHLAR memnun bu tasarruf evreninden...

Hatırlar mısınız? "Tuvalete bıraktığımızı cinler yiyor (Üre asitleri, metan, amonyak vb.) Bu onların yiyeceği. Onlar bunları (Karbon oksitlerini, su metan ve amonyaki) afiyetle yerler... Enerjileri nedeniyle onları "yıldırım gibi Çakarak" değiştirirler... Ve yedikleri yemeği gaitaleri olarak bırakırlar... O gaitanın adı Adenin, Sitosin, Timin ve Guanin'dir. Bu onların kakasıdır. Bizim de yemeğimiz... Evren böyle bir tasarrufta işte... Birinin pisliği ötekinin yemeği...

Ruhlar da MEKANDAŞ'tırlar non-fonksiyon ve para-geodezik bir evrende oldukları için oraya GÖNÜL MEKANI deniyor.

Gönül (Kalb) öyle büyüktür ki, öyle geniştir ki .... Cebrail de benim bitişikteki kardeşim oluverir... Ve Kur'an denen V A R L I K Yani arkadaşımız, ahretliğimiz, kankamız Kur'an da bu RUH'un ta kendisidir... Kur'an herkeste yazılıdır. Yazılı olmasaydı " O K U ! " denmezdi. Yazılmış ki OKUYORUZ. Yazılmamış olanı nasil okur ALAK (Genetik)

O Belleğin gizli sürekliliğidir. Ataların mirasıdır... Zamanda tersine giderseniz bazen de torunların mirasi olur... Çok çok seyrek olsa da, buna doğa sistemleri izin veriyor. Bazen torun ATA oluyor. Çok nadir olsa da buna ilahiden izin var.

Allah, aort damarımızın içindeki EN GENİŞ yerde (Gönül Mekanında) bize yaklaşmıştır. Gönül mekanının bir matematiği vardır. Öyle tasavvuf demagojisi değildir, fonksiyonsuz da olsa bir fiziko-matematiği bulunmaktadır. O sanki bir piksel dokusudur. Sonsuzda-bir (Yani sıfırlardan) oluşmuş pikseller... Öyle küçükler ki, birbirlerine bitişikler... Öyleyse AYRI değiller...

İşte gönül mekanı böyle bir bütündür. Hem de ayrıktır. Sonsuzda birlerden sonsuz tane var. Yani şeyler'den KÜALLI Külli (Tümel, bütünlüklü) ayrıklık var. Fakat sonsuzda-bir (Şey)den SONSUZ tane var. Sonsuzda-bir çarpı Sonsuz =1'dir. İşte o bir GÖNÜL mekanıdır. Hepimiz BİR mekandayız.

Şahdamarının içi ya da saniyenin 400 milyonda-biri zamanda geçtiğimiz (Geçtiğimizin farkına bile varamayacağımız kısa bir süredir bu) Bir Worm Hole tünelidir... Uzayın tüm şeyleri birbiriyle BİTİŞİK olur. (Hologram teorisi : Whole-gram) Mesafe ve dolayısıyla zaman da ortadan kalkar. Tüm Worm Hole'lar ise burulup CORN HOLE'da buluşurlar...

Orası Sidre'dir. Tüm mekanların bittiği yer. Herşeyin tek mekan olduğu bir yer. Corn Hole'lar ise buradan başlayarak BİR TEK HORN HOLE yani NEFHİ SUR (İsrafil'in üflediği boynuzlu boru) oluverir. Artık onun içi vardır, dışı yoktur (Dışı Allahl'ındır) Orada tüm ruhlar (Amip, sinek, eğrelti otu, karpuz, insan, cin ve melek vb.) BÜTÜNLEŞİK (Külli şey'in)dir.

Horn Hole'un içinde ruh (ruhlar demiyorum çünkü kuantlaşıp kendi başına NEFS gibi bir birim oldurmazlar. Orası kuantlaşmamış bölgedir.) bir bütün olarak (Ruh ül Küll) bulunurlar.

Ortamın adı çok basittir: G Ö N Ü L mekani. Horn Hole'un içindeki Nefhi sur içindeki ruhların (ruhun) yer aldığı ortama G Ö N Ü L mekanı diyoruz. Hepsi bu kadar B A S İ T işte... Gerçekten basit... Ama bize basit anlatamamışlar ya da akıl edememişler, bir GÖNÜL hikayesi anlatılıyordu hep...Tasavvufta özellikle...

Anlatamamışlar. La mevcude İlla Hu=Ondan başka hiçbir şey mevcut değildir." derken bunun anlamını bilememişler. Bilselerdi ki... O VAR dediğimiz ŞEY'ler BİR SIFIR (Esir yani yokluk) denecek kadar küçük ŞEYler... Bilselerdi ki Evren, bir YANSIMA'dır. Hologram teoreminin ta kendisidir, ?

Hülyadır, hayaldir, Hologramdır, bir KEHF 'dir, Hole-gramdır (Kara-akdelik, Worm-Corn HOLE'un H o l e - gramıdır. Yani hayaldir, halüsinasyondur. Belki de Ta ki, hayalden uyanacağımız zaman gelecek:" Ö l e r e k, yaşama doğacağız.

Ölüm Ömürü bitirir ama (ebedi) hayatı BAŞLATIR. O kapıya ÖLEREK gireceğiz... Yani biz DİRİ olacağız. Kalanlar da ö l ü. (Yaşayanların ölü olduğu ayetle sabittir.) Gönül mekanına geri döneceğiz.. Üflendigimiz yere Yani sur borusunun (Horn Hole) içine...

Sonra sur bir daha üflenecek ve yeniden ve gerçekten VAR EDİLECEĞİZ... Artık orada hayal yok GERÇEK var... Cennet-Cehennem gibi gerçekler, ebedi ölümsüz yaşam gibi gerçekler.

Bir rüya görüyoruz burada... Kısa bir rüya. Koskoca ömür sanıyoruz bunu... Ömür HAYVA denen sonsuz paydanın sonsuzda-bir payıdır yani şey kadar güdük ve kısa...

Ebedi yaşam ise doğrudan HAYY'in bizi İHYA etti (Muhyi) HAYAT'ıdır. Ebedidir, bakidir.... Süreklidir. Onun için Cennet ve Cehennem yaşamlarını ASLA buradaki yaşamlarımıza benzetmemeliyiz.
Burası bir rüya... Ölürük olur biter... Rüyadan uyanırız, Ebedi yaşama doğarız.. Ebedi oluruz RABBİMİZ ile birlikte... Ölüm bizi müebbed diri yapan TEK yoldur tek çözümdür... Sıfırdan büyük ve ışık hızından küçük evrenin sıfırdan küçük (Kök eksi dört gibi) ve ışıktan hızlı hale getirilmesidir ölüm.

Dönüş Allah'adır. ÖLEREK dönüş elbette...
Ve biliyor musunuz, şu anda bunları okurken ÖLMEDEN ÖLDÜNÜZ...

Çünkü size MÜTTEKILIK vermeye çalıştım
Itteka sahibi olduk: Allahtan korktuk, hakkınca korktuk artık
Allah'tan korkulması gerektiği gibi korkmaya müttekilik=Ölmeden ölünüz emri deniyor...

<> 102. Ey iman edenler! Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. Müslümanlar olmanın/Allah'a teslim olmanın dışında bir hal üzere sakın can vermeyin.

Allah'tan, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun.
İşte sizi korkuttum. Ben umacı-umay değilim ama ÖLMEDEN öldünüz. Ölümün soğuk yüzünü gösterdim. (Kur'an gösterdi.) Soğuk olan nedir? Itteka=Allah'tan korkmaya yakışır bir korku=Ölmeden ölmektir.

Artık ölüm AZAP vermeyecektir.
Allah müttekilerin antremanlı olmasını (ölmeden ölmeyi PROVA etmesini) diliyor. O zaman Azrail' ile çekismeye gerek kalmayacak... "Sen zahmet etme, ben ölürüm" diyebilecegiz... Ve hiç acımayacak... "Korktuğumuz ölüm bu muydu?" diye şaşıracağız. (Ayettir) Ama ölmeden ölmeyi hiç bilmeyenler için dikenli telin çuvaldan çikarılması gibi zor bir çırpınış var...

Onlar Lut'un karısı gibi "ARKAYA bakacaklar"dır... Arkaya bakmak=Sola meyletmek Çırpınacak olan NEFS'tir. Beden cesettir, acı duymaz, eşya gibidir...

Ruh, kurtulmuştur (Gökçekimi yasalarına uymuştur, mutludur) ama şu NEFS var ya hani o bileşke O biyoelektromagnetik alan ışıması O vektör var ya... İste o çırpınır O korkar ölümden.

Beden (Kök içinde artı dört) ve ruh (Kök içinde eksi dört) bileşkesi kocaman bir sıfırdır. Artı eksiyi; somut sayı soyut sayıyı götürmüştür.

Cebirsel işlem sonucu = Kocaman bir sıfır yani N E F S denen cerbeze ve vaveylacı ASİ... Şımarık, kibirli züppe, snob kişilik... Onun adı NEFs'tir...

Onu sevdiği şeylerle (Öfke, kibir, horgörü vb.) beslemeyin. O besin LANETLİ AĞAÇTA (Seceretil Mel'une) de AYNEN vardı. Adı Zakkum'dur. Zakkum nefse EZİYET eder... Nefse eziyetin tersi yani kurtuluş NEFSİ öldürmekten geçer...

Allah bizleri ıslah etsin. Biz dilemezsek, Allah yardım etmez... Önce biz nefsimizi ve kavmimizi DÜZELTMEYE niyet etmeliyiz -ki-Allah'ımız inanılmaz yardımına boğsun bizi...


Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment