20100109

BEYİN / DOĞUM

Allah İbrahim'i dost edinirken RAHMAN=BABA dostu Halilurrahman olarak niteledi. Ama biliyor musunuz, O Allah'ın tek dostunun adı içinde ANNE var; ib+RAHİM
 
Bir Hanif Annesinin değerini en iyi bilendir. Her kadri bilinen Anne bir meryemdir ve oğlu da İsa kadar Azizdir... Ben annemin öldüğüne, Rabbine kavuştuğuna değil, Ayrıldığımıza ve özlediğime üzülüyorum... Ölenin arkasından YAS tutulmaz Ama bir şiir, bir şarkı ya da içli bir lyrics yapılmadan da olmuyor işte...
 
Pekiyi babalar?
Onlar ikinci sınıftır... Bu da ADALETTİR. 9 küsur ay hamallık mı yaptım? Günbegün istifra mı ettim, aşa mı erdim? Hormon dengem altüst mü oldu? O karnımda diye, adım atışıma, beslenmeme ve her itinaya dakik uydum mu?
 
Kadınlar mı erkekler mi üstün? Saçma bu...
Kadın inanılmaz bir şey yapıyor. DOĞURUYOR...
Nereden bileceğiz babalar bunu...
Soy-sop bu RAHİM'DEN devam ediyor. Allah RUH'u oraya üflüyor... Oradan bir YAŞAM doğuyor, baba ne yapıyor? Elinden geleni yapıyor ama, asla ve asla doğum acısını ve benzeri (Hamilelik ve bekaret korkusu) duyguları tanımıyor... Erkek kadının dünyası yanında KARACAHİL'dir...
 
Erkeğin olamayacağı tek şey var
ANNE=RAHİM
Ruh üflenmesi için verilen tarih, KİRLİAN fotoğrafçılığındaki hamilelik testlerinde
13 x7 = 91 gün diye bir peryod izliyor. Şöyle de anlayabiliyoruz: dölütün başparmağına BESLENME duygusuyla yönelmesi bir bilinç eylemidir. Bu da 100.günlere varmadan oluyor. Bu da bir kanıt.
 
Beyinde hiç bir kıvrımı (Yani anımsaması vb.) olmayan bebek adayı acısız ölüyor-Allah korusun
Ama bebek CANLI bir organizma...
Annesinin acısını hissediyor.
Annesinin sevincini de
Bu bir photocell olayı olamaz olmamalı zaten
Canlanma aniden oluyor:
Parmağını ve pozisyonunu değiştirebiliyor o andan itibaren. Yaw işi gücü bıraktırdınız bana tıb mı yaptırıyorsunuz? Neyse işin öteki yönlerini de söyleyeyim.  Ruh Cifir biliminde "Spesifik doğum tarihi" denen bir dönemde üflenir (Gizil anlamında gizli ve özel anlamında değil) Bu doğduğunuz tarihten üç ay sonrasıdır. Diyelim ki bugün doğan biri (Bugün yılbaşı olsun) Nisan 1 itibariyle Gizil burca sahiptir. Bu üç aylık evreye Tunus evresi denir. Tunus evresinde CANSIZ bir et parçasından ibaretiz. Sanki Rahim'de bir tümörcük oluşmuş gibi...
 
1 Nisan ile 1 Temmuz arasına da Yunus evresi diyoruz. Artık bebek adayı embrio'yu "Oksijen dolaşımı" beslemiyor... Amniyöz akvaryumunda/Plesenta sıvısında inanılmaz bir şeyi başarıyor. Kendi başına buyruk olarak ve Balina'nın karnındaki Yunus Aleyhisselam gibi ya da yunus balığı gibi bir ATLANTİSLİ gibi solungaçlı olarak erimiş oksijeni soluyor ama AKCİĞERLERİ YOK (Var da boğulmuş insanınki gibi su dolu ve işlevsiz. Üstelik atmayan bir kalp gibi İPTAL durumunda)
 
Gördünüz mü şu RAHİM neler başarıyor?
Bizi BALIK yapıyor önce...
Spesifik tarih aynı zamanda geriye gidersen annee ve babanın cinsel buluşma tarihidir Yani doğum gününden geriye 9 ay kadar gitmekle ileriye üç ay gitmek aynı şey gibidir. Bu ilkah başlangıcıdır. Buna tunus evresi üç ay (100 gün) ve Yunus Evresi 100 günü koyalım. 1 Ocak doğumlu çocuk üç ay sonra/ve veya dokuz ay önce İLK gününü idrak etmiştir.
 1 Nisan ila 10 Temmuz arasında TUNUS'tur
10 Temmuz ile 23 Ekim arasında YUNUS'tur
Artık kendibaşınadır, annesinden bağımsız solumaktadır (Ruhu var artık) Hem de BALIK gibi soluyor, akciğerleri dumur olduğu için solungaç-trake vb. gibi soluyor, bu düşünürseniz İNANILMAZ bir şey, Allah'ın bir mucizesidir adeta! 6 aylık doğup da kuvözde yaşayan parmak çocukları unutmaylalım.
 
<> mitokondrial DNA, neden anne ile ilgili?
 
Çünkü, Doğa sistetemleri ANAERKİL'dir. Arı kovanında ve Karınca, Termit vb. lerde KADIN (Ana kraliçe) E S A S T I R. Bunu tüm erkekler bilseydi, şaşar kalırlardı. Arı beyi sadece kraliçenin veziri gibidir Ve o oğul vermeye falan kalkışamaz, onu kimse izlemez.
 
Araplar ve barbarlar hariç doğa sistemleri ANA ERKİL'dir (Maderşahi) Araplar ise Pederşahidir. Doğaya ters bir durum. Araplaşmış kabileler de ataerkildir (Afgan, Fars, Pakistan, Kürt aşiretleri tamemen araplaşmışlardır.)
 
Damarlar başta olmak üzere bir çok şeyi ANNEDEN alırız, babadan gelmezler bize... Ve annemizden aldığımız (Hanımlar adına konuşuyorum) yeniden iletiriz ...Böylece EN BAŞTA HAVVA'dan gelen kadıncıl materyal, kesintisiz iletilir.
 
Arı kovanlarındaki, karınca toplumundaki tüm işçilerin kısır DİŞİ olması gibi, erkeğin de bir yanı kısır dişidir. Yani süt veremez, doğuramaz bir X kromozomu vardır. Bunun diğer adı KISIR DİŞİ olgusudur. (Homoseksüellik de tam anlamıyla kısır dişi olmak halidir)

Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment