20100109

KURAN DAKİ NAMAZ / KADİR GECESİ ve TERAVİH NAMAZI

Kadir gecesinin girdiği saat 17.21 (TSİ). Mecerre (Andromeda'nın Kur'an'daki adı) bize tam örtüşüyor. Kadir gecesi ve kadir günü var mı? Bunu çözmek için çok ipucu var: Örneğin "Rüzgarı Süleyman'ın emrine verdik... Onunla gündüz 6 aylık ve gece altı aylık yol alırdı" diyor ayet... Mağarada uyanan Kehf ashabı "Bir gün(düz) ya da daha az" diyorlar ama 309 yıl duruyor orada...
 
Bu gece Perşembe gecesi olmakla birlikte, Arabic olarak "CUMA gecesi"dir. Çünkü GECE önce gündüz sonra giriyor. Bunun gibi ertesi gün de KADİR günü mü? Hayır bu iş G E C E 'dan ibaret... İftarı açtığın saatten taa Fecre (Sahur ardına) kadar KADİR GECESİ.
 
Melekler (Özellikle Azrail) ve RUH Ayrıca TARIK bu gece indi/inecek
 
Namazın inmesinden sonraki ilk Ramazan ayında normal namazlarını kılarken, Resulullah bu oruç süresinde bir tek gün 2 x 2 rekat özel bir namaz kıldı. Üçüncü 2 rekata da kalkacakken, herkesin arkasında kendini taklit ettiğini görünce sinirlendi ve namaza durmadı. Normal vakit namazını cemaatle kıldı, ancak o 2 x 2 çoğala çoğala bugün TERAVİH dediğimiz namaz oldu ve 20 rekata tamamlandı. O gün bugün kılıyoruz. Resulullah bir de bu taklitlerden kaçınmak için "İnziva” rica etti. Allah reddetti ve "İtikaf” izni verdi. Yani İslamiyette uzlet-inziva yok, sadece Ramazan'da ve SON hafta içinde bir Camiye enterne olma hali var...
 
Resulullah'ın sadece kendine ait olmak üzere "Özel namazı" bugün teravih diye herkesin namazı oldu. Üstelik 20 rekat oldu ve geceyarısından önce kılınıyor. (büyük hata) İşte biz o namazı kılıyoruz. Bunu Yezid böyle istedi ve yapıyoruz. (Muaviye döneminde yoktu, oğlu Teravih'i icat etti)
 
Bunlar bizim sapıklıklarımız bir kenarda dursun ama bir şeyi kaçırdık:
Resulullah niçin (Namaz indikten sonraki) ilk Ramazanın sadece BİR ÖZEL GECESİNDE bu namazı kıldı?
 
Bunun Hz. Ömer zamanında başlatıldığını söylüyorlar. Hz. Ömer'e çok iftira atıldı. Sözde Ömer demiş ki: "Birileri çıkacak ve Kur'an'da zina edenleri taşlayıp öldürün diye bir ayeti bulamadıklarını söyleyecekler. İşte onlar okun yaydan çıkktığı gibi dinden çıkacaklar" demişmiş miş miş. Kur'an'da böyle bir Recm ayeti varmış mı mış bir keçi gelmi miş miş o ayeti yemiş miş miş. Bunu Hz. Ömer de görmüş müş müş. Yani Kur'an eksik dedirtiyorlar Hz. Ömer'e. O asla demez halbuki. Allah ona son yanlışını İslamiyet öncesinde "Öz kız bebeğini dirdiri gömdüğünde" yaptırdı. O vicdan azabıyla asla ve asla bir yanlış yapamaz oldu... Ömer'in ağzından uydurulmuş hadisleri bir topla gör neler ne iftiralar var hayretler içinde kalırsın.
 
Bunlardan biri de bu olay. Muaviye zamanında bile bu yoktu. Oğlu Yezid zamanında namaz 6 vakite çıkarıldı. Halbuki Ali, Halife Osman'ın bu olayından sonra "Veyl, Allah'a kavuşma sırası bizdedir" dedi. Yani öleceğini bilen biri niçin 6 ay halifelik yapacağım diye Osman'ın ölümüne sevinsin? Bu mantıklı mı? Kendinin öldürüleceğini de biliyordu... Saltanat için... Onların taşeronu da "Harici" adı verilmiş (Zavallıların hiçbir şeyden haberi yoktu) bir gruptu ki, bunların tamamı Ebu Süfyan'ın has adamları ve kiralık katilleriydiler. Kabak Haricilerin başına patladı bundan sonra. Böylece kesin ayrım Sünni-Şii derin bir uçurum halinde oluşturuldu. O gün bugün birbirlerine düşmandırlar. Halen de öyleler. (En azından evlendirilemiyorlar)
 
Hz. Osman ev hapsine Ali bile alınmıştı... Zalim Haccac o dönem sıkıyönetim komutanı olmuştu sanki. Muavieye müdahele etmek istemedi, çünkü Mekke babasının idi. Babası Mekkenin Emiri ve bölgenin (Hicaz-Asir) Melikiydi.
 
Zalim Haccac adı üzerinde bir şeytandı. Bir araştırın bakın kaçbin Türk çocuk ve kadınını kılıçtan geçirip ömdürdüğünü... Haccac Osman'ın ardındaki GÖLGE halifeydi. Yumuşak olan Osman'ın SERT yanını temsil ediyor gibiydi ya da Sert olan Hz. Ömer'in geleneğini sürdürüyordu. Muaviye'nin baştan başkaldıramamasının nedeni de buydu: Haccacı Zalim'den çekiniyordu. Onun diskalifiye olmasından sonra Şam'dan ordusuyla Ali üzerine geldi... Ali Ehlibeyttir ve oğulları (Hasan-Hüseyin) ile torunları kadar AK-PAK saf ve Tertemizdir ve TÜMÜ şehit ailedir.
 
O aşağılık Kureyşliler içinden sadece Resulullah ve Ali dışında bir tek ADAM, MÜSLÜMAN çıkmadı... Ama Ebu Cehil ve Ebi Leheb gibi sayısız aşağılık çıktı... Hz. Ali masumdur. Ehli beytten Hasan Hüseyin Cafer ve Zeynel Abidin HANİF olarak öldüler, şehid oldular.
 
Hz. Aişe çocuktu ve yaşça Ali en gençleri olduğundan onunla kendini ırkılıyordı. Hürrem Sultan kadar entrikacıdır anamız... Hz. Ali'yi "Namus tuzağına" çekmeye çalışan ve Muaviye'yi Şamdan çağıran Kur'an yapraklarını Muaviye ordusunun mızraklarına taktıran, Hz. Hafsa anamız ile birlikte Resulullah'ı çok üzen Hz. Aişe anamızdır.
 
Bugün Kadir gecesi... Artık TABULARA kışkış diyelim. Anamız (Bu Allah'ın emridir)... Ayet onlara "Annemiz" demeyi emrediyor. Ama her anne GÜNAHSIZ mıdır? Anneye saygımız sonsuz da... Resulullah'ın burnundan getirdi Aişe anamız...
 
Diyelim ki benim öz Annem=Aişe olsun. Ben diyorum ki, "anneme saygım sonsuz üff bile diyemem ama, babama yaptıkları ile benim annem işe yaramaz bir kadın" Bunu söyleyebilirsiniz korkmayın. Çünkü ALLAH size bir GİZLİ izin verdi: "Resulullah'ın eşlerine ANNE" dememizi önerdi. Dolayısıyla HER ÇOCUK ANNESİNİ eleştirebilir.
 
Eğer annemiz olmasaydı, Allah bize böyle bir ruhsat vermeseydi, şimdi O bir tabu olacaktı, Jean d'Arc falan olacaktı ve hiç eleştirilemiyecekti. Ama annem olduğu için eleştirebilmiyorum: Diyorum ki "Benim Annem Aişe yaramaz bir annedir, keşke başkası annem olsaydı" Bunu demeye hakkımız var. Çünkü Ayet "Annenizdir" diyor. (Öyle eleştirin) Bilmiyorum meramımı anlatabildim mi?
 
Resulullah 2 x 2 =4 rekat namaz kıldığında, o gece Kadir gecesiydi. Kur'an'ın Levhi Mahfuzdan ve Mecerre (Andromeda) örtüşme aralığından (Elektron mikroskobu gibi düşünün) inmesinin "İBRA DÖNEMİYDİ"
 
İbra? İlk dönemin (Namaz öncesi) adı İKRA dönemidir. Namaz ve abdest ile Oruç vb. yoktur. Sonra İSRA dönemi başladı: Anlamı NAMAZ dönemidir. (İbra Hesap demek değil; İsra da Geceyürüyüşü demek değil)
 
İkra ardından İsra'nın ilk yıl ibrasındaki Kur'an'ın indiği geceyi Resulullah yakalamış ve dört rekat namaz kılmıştı. (Taklitçilerinden gına gelmişti, altında namaz kıldığı bir ağacı kutsal saymasınlar diye gözyaşlarıyla kestirdi)
 
Allah'tan ayet geldi ve kutsanmış ve kişiselleştirilmiş bir camii Ayet ile yıkıldı (Cami ALLAH'ın evidir, filan cemaatin falanca kişinin derseniz işte o cami derhal yıkılmalıdır) Neden Cami yıkılmalıdır, çünkü Cami yıkılır ve gider... Ama o çöreklenmiş yerleşik şeyh zihniyeti yıkılamaz. Firavun, Nemrut, Haman vb. hep doğacaklar... Onlar hiç ölmediler ki? Ebu Süfyan da ölmedi 2250'lerde hortlayacak olan o Ebu Süfyan'dır.
 
Namaz ve Oruç "Sizden öncekilere farz olduğu gibi size de farz oldu" diye Allah emriyle yeniden gündeme getirilmiştir. O gece fazladan (nafileden) namaz kılarak...  Ama Yezid tayfası onu 20 rekat x 30 gün yapınca, o gece arada kaynadı durdu. Resululah da itikafa çekildi. Yani sonraki ramazanlarda itikafa çekilip Camiye kapandı. O zaman "Ramazan'ın Son Haftası itikafa çekildiği için "Kadir gecesi Ramazanın son haftası içindedir" dendi. Oysa VAHYİN kaynağını ve hele ilkinin "İKRA" diyen Vahyin ve getiren Meleğin bağlantısını Resulullah çok iyi biliyordu...
 
Yezid yüzünden Teravih kılıyoruz. 1300 yıldır KADİR gecesini kaybettik. Kaybettik ama bilimsel olarak (Mecerre) ve 1000 ay (83 ya da 84 yıl) olarak bunları Hubble sabiti denen bir uzayın genişleme katsayısına uyarlayabiliyoruz.
 
Teravih'in ne kadar önemli olduğunu anladık mı?
 
İşte tepe tepe Teravih ve bol bol sünnet namazları kılarken "HANİF" namaz buharlaştı ve gitti. Kıldığımız o Maun Namaz sadece ve sadece bir TÖREN'dir, ibadet değildir. İbrahim babamız görseydi putları kırdığı gibi bunları balyoz ile beyinlerini patlatırdı. Eminim bundan... "Benim koyduğum ve kıldığım namaz bu muydu?" diyecektir çünkü... İbrahim milleti dışında kalan TÜM MÜSLÜMANLAR lanetlidir buna inanın. Bakın Vahhabilere, bakın Mollalara, bakın Talibanlara, bakın Hizbullah'lara, bakın tüm İslam ülkelerine...
 
Ben sadece Kur'an'ı naklettim. Yani Vahyi anlattım. Tefsir ve tevil etmedim, sadece OLANI verdim. Bir şey katmadım. Ayrıntıları gösterdim, detay verdim. Detay vermesem içine girip yaşayamazdık ki?
 
Abese suresinin naklen yayını gerekliydi ki oradaki PİSLİK adamın Ebu Süfyan olduğu ortaya çıksındı. Eslemna diyen Mekke Reisinin de aynı PİSLİK olduğu (Hucurat 14) ortaya çıksındı... Yezid, İbni Hakem, Zalim Haccac'ların birer "Sahabe olmadığı" ortaya çıksındı... Saltanatçıların Sultanların aşağılık olduğu ortaya çıksındı... Osmanlı'nın bile Ehlibeyt düşmanı olduğu ortaya çıksındı. Çıksın artık dedim, kötü mü ettim?
 
4000 saray mensubunun hiçbirinin adı Ali, Hasan Hüseyin, Cafer değildir dediğimde tarihçiler bile şaşırdı... Osmanlı hanedanını böyle kötülemesem "Vatan millet" edebiyatı içinde kaynayacaktı... Merak edilmesin ben herkesten daha Türk ve faşistim. Ben sadece SULTAN yani saltanatçıların Ard niyetli EdepsizAli olduklarını söyledim, milletime, tebalarımıza lafım yok... 
 
200 çocuğu olan padişahımız bile var insan birinin adını "ALİ ya da MEHMET ALİ" diye koymaz mı? Koydurmamışlar işte... OL-DUR-MA-MIŞ-LAR işte...  Tabular yıkılmazsa olmuyor bu işler... Hiç yok. Bir tek isim yok. Hepsi teker teker incelendi... Çeşnicibaşının oğlunu "Evlatlık almış"  Yeniçeri ağasının oğlu Bektaş'ı evlatlık almış. (yanaşma deniyor) Onları özçocuklarının içine yerleştiremezsin...
 
Yavuz'dan itibaren bir şeyler değişti. Değişti ki tam değişti... Ceneviz, Venedik, Ukraynalı.... Ve Sophia. Osmanlı'nın ana tarafını saydım... Baba tarafının da sicili temiz değil: Yezidilerin akrabası. Ama biz bu pota içindeyiz, bu gemideyiz, bu tarihi sevmek zorundayız. Ben Türk'üm. (Yemin ederim böyle hissediyorum) Bundan gurur duyuyorum. Belki pek çok kişi de aynı benim gibi düşünüyor.
 

Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment