20100109

CENNET&CEHENNM / NEFS

NEFS=EMANETTİR
 
Nefsi taşımak çok ama çok zordur. Melekler nefsi istememişlerdir. Hayvanlar ve bitkiler Aklı istememişlerdir nefsi almışlardır ama bu yüzden de MASUM kalmışlardır.
 
Biz ise , bu satırları okuyan herkes EMANETİ=NEFSİ üstlenmişiz... Yani NEFSİMİZ olsun istemişiz.
 
Melek istememiş: Cennet'i de cehennemi de istemiyorum demiş dolayısıyla NEFS'i olmamış.
 
İnsan ise "İster Cennet ister Cehennem, hele bir nefsi verin deneyelim" diye Allah'a misak vermiş Anlaşma yapmış, söz vermiş, akit ve ahit imzalamış...
 
Bundan sonraki ilk konu şu:
 
Nefs 12 yolla nasıl terbiye edilmeye çalışıldı. 11 yol ile yola gelmedi. Açlık denen 12.yol (Ramazan) nasıl terbiye edildi. Hangi ağaçtı beslendiği? O ağaç neden kur'anda lanetlendi? Şeceretil Mel'une dendi?
 
<> peki ölüm olayında nefsin durumu ?
 
Nefs, Madde(Tardyon) ile soyut madde(Ruh=Takyon) arasında bir GİRİŞİMDİR. Yani interferens olayıdır. NEFS=LUXON'dur. Işıkhızıyla sınırlıdır. Enerji bedendir. Resmi çekilebilmektedir. Parmak ucundan bile fotoğraflanabilmektedir. (Kirlian photography maddesini Web Search edebilirsiniz.) Nefsin durumu bu. Takyon ve maddenin GİRİŞİM saçaklarına N E F S deniyor.
 
Beden x,y,z koordinatları içinde ARTI olandır. (Sıfırdan büyüktür, ışıktan yavaştır.)
Ruh ise SOYUT bedendir. xyz EKSİ'dir, sıfırdan küçüktür ve ışıktan hızlıdır.
İkisi bir araya gelince otomatikman BİLEŞKE olarak NEFS ortaya çıkar.
 
<> yeniden dirilişte ruh bedenle beraber nefiste dirilecek mi?
 
Yani yeniden dirilmek demek.
 
<> nefs berzahda diyebilir miyiz?
 
Hayır. Nefs LOKAL'dir. SENİN LİMİTLERİNİN TA KENDİSİDİR. Resmini çektiğinde görürsün ki, parmağından omuzundan saçından DIŞARI kaçamamakta. Nefs bizimle birliktedir.
 
İstekleri isteyen NEFS değil Bilincin ta kendisi. Çünkü ölümden sonra dirilişe kadar NEFSSİZ olarak beklemekteyiz. Ancak bilincimiz şimdiki bilinciniz neyse o. NEFS ile ilgisi yok. Çünkü ölümden sonra Beslenme-savunma-üreme yok. Bunlar yoksa NEFS de yok.
 
Cehennem'in münafık, Siccin iki dip katı haricinde tamamı boşaltılacak kalan herkes Er/geç (Belki yüzmilyar asır sonra) Cennet'e gidecek.
 
Zerrece iman ile orantılı olarak AZAP süresi de uzuyor. Kaç zerreniz varsa o kadar kısalıyor.... Bu ZERRE'nin oluşturduğu miktarın HARDAL tohumu büyüklüğüyle ilgisi var.
 
Çünkü : ŞEY=Sıfır idi. Bunlardan mesela yüz katrilyon tanesinden bir Hardal tohumu oluştuğunu düşününüz. Hardal tohumu artık ŞEY değil E Ş Y A kategorisine giriyor. Eşya olan her şey de bir birim=NEFS'dir. Şeyler'in ölüme ihtiyacı yoktur ama Külli Nefs'lerin ölmesi bir zarurettir.
 
Çünkü: Şey=SIFIR'dır (Esirdir, sonsuzda bir küçüklükte bir noktacıktır.) Sıfır olan bu kökten Allah yaratmayı dilerse Sıfır ikiye bölünüyor. İki ŞEY daha oluşturuyor. (Zıttı ile kaim: Madde-Antimadde; somut-soyut gibi)
 
İşte o zaman BİR TEK Ş E Y İki Zıt-Nefs oluyor. Bunların bir ömrü var. Sonra ikisi cebirsel olarak birbirlerine rastlıyor ve birbirlerini yokediyor (+1)+(-1)== gibi
 
Yani Annihilation. (Sıfır olarak NEFSİN yok olması, Nefs çiftinin ölümü tadması) Elektron ve pozitron da böyle bir çift nefs'dir (Kendi başına ayrık kimlik) ama birbirlerine rastlarlarsa Toplanıp sıfır olurlar. Bundan bir çift FOTON çıkar.
 
Artık elektron ve anti elektron ÖLÜMÜ TADMIŞTIR ama Foton olarak ve TEK BİR ş e y olarak..... Her foton birbirinin aynıdır. (Artısı eksisi yoktur. Yani TEKDÜZE bir ş e y 'dir.)
 
<> Ölmeden evvel ölme sırrı üst uzayda ölümü tatmak mı acaba?
 
Evet üst uzayda BİRLENMEK.
İşte bu çok önemli.
NEFSİMİZ böylece kabzediliyor.
 
<> 27. Ey huzura kavuşmuş insan!
<> 28. Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön.
<> 29. (Seçkin) kullarım arasına katıl,
<> 30. Ve cennetim gir.
 
Bu MUTMAİN olmuş NEFS anlamındadır. Bu nefsin sahibi bir millettir ki onun adı İbrahim Milletidir. Allah onlardan onlar da Allah'tan razı olurlar böylece. Kullar(Seçilmiş) dan maksat Haniflerdir.
 
30. ayetin Arapçasını yazabilir misiniz?
 
<> 27. Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü.
<> 28. İ rci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.
<> 29. Fedhuliy fiy 'ıbadiy.
<> 30. Vedhuliy cennetiy.
 
Ve dahili CENNET diye ikinci bir anlamı daha var. Yani Ve dahil olunuz Cennet'ten başka DAHİLİ CENNET diye bir GİZLİ tevili daha var.
 
Meleklerin nefsi olsaydı da boylarının ölçüsünü görürdüm! Meleklerden kim BEN (nefsim) VAR derse, onu o saatte CEHENNEM ile cezalandırırız bu ayettir (Yerini siz bulunuz ltf.)
                                  
<>  Meleklerden kim BEN (nefsim) VAR derse, onu o saatte CEHENNEM ile cezalandırırız bu diyebilme ihtimalini de gösterir değil mi kaptan?
 
NEFSİ yokki, NASIL desin? Nefsi olan bunu söyleyebilir. Melekler İMTİHAN edilmiyor! Onlar kalubela'da "Ben imtihan istemiyorum, korkarım" diyen RUH. Sınavdan korkuyorsan, NEFSİN olmaz, yani melek olursun!         
 
<> Enbiya 29-İçlerinden her kim: "Ben O'ndan başka ilahım! derse, Biz ona cehennemi ceza olarak veririz; zalimleri Biz böyle cezalandırırız."
 
Evet, NEFS der ki: "Ben küçük tanrıyım, sen sana ben bana, küçük dağları da ben yarattım." Bu nefsin tipik söylemidir! Daha ilk gün kalubela'da su koyverdi nefsimiz!
 
Eğer zebanilerin NEFSİ olsaydı, (ki onlar da melek) CEHENNEM onların NEFSİNİ yakardı! Zebaniler cehennemden etkilenmeyen meleklerdir. Ama nefsleri yoktur! Olsaydı o dehşeti duyarlardı, isyan ederlerdi ve "Ben bir şey yapmadan beni buraya nasıl korsun Tanrım, sen nasıl Adilsin?" diye feryadı figan ederlerdi.
 
Demek ki yakılan NEFS'imiz!
 
Zebaninin nefsi yok, cehennem ona Cennet gibi gelir!
 
<> 29. Ve mey yekul minhüm innı ilahüm min dunihı fe zalike neczıhi cehennem* kezalike necziz zalimın
 
İyi ki arapçasını yazdın:
Meal aynen şöyle:
KALUBELADAKİ GİBİ BEN DE KENDİME İLAHIM (nefsin ta kendisi) KENDİ KENDİMİN İLAHIYIM! BEN DE TANRICIĞIM!
 
Bunu söyleyemezler çünkü NEFSLERİ yoktur.
Onlar sadece bir şeyi BİLDİKLERİNİ s a n ı r l a r! (Zannederler)
 
Takyon hızında olduklarından zamanları GERİ akmakta olduğundan, (Geçmişlerin toplanması ilkesine göre) bizim GELECEĞİMİZ onların geçmişidir. Biz geleceğimizi bilemeyiz ama tersinen zamanda gelecek=geçmiş ile yer değiştirdiğinden, o kimse "Geleceğimizi" bildiğini ZANN EDER!
 
Nitekim melekler Allah'ımıza :
"Yeryüzünde (adem halifeyi yaratmakla) bir fesat mı çıkaracaksın?"
Allah buyurur: Melekler doğrularlar:
"Kuşkusuz Rabbimiz sen bizim bilmediğimizi bilirsin, seni tenzih ederiz" diye yanıt verirler.
Meleklerin bilmediği şudur:
Onların GELECEĞİNİ de biz GEÇMİŞİMİZ olarak bilmekteyiz.
 
Bunu Allah onlara hatırlatır. Doğa sistemleri iki yönlüdür. Matematik dizgesi olarak gelecekten (sonsuzdan) geçmişe (sıfıra doğru) akarlar. Adem bu matematiği tersine çevirdi: 1'den sonsuza doğru SESLENDİRDİ. İsimlendirdi. Adem isimlendirerek, meleklerin bilmediğini de bilmiş oldu.
 
 
Hans Von AIBERG

No comments:

Post a Comment